Bu Blogda Ara

Arşiv

uzay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
uzay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Usta'r Wars


Usta'r Wars

Tam da milli uzay ajansımızı yeni kurmuş ve uzay konusunda dünyanın gelişmiş ülkeleri ile aynı seviyeye gelmiştik ki, şöyle bir haber duyuldu: “ABD Başkanı Donald Trump, Uzay Kuvvetleri Komutanlığının kurulmasına ilişkin Başkanlık Talimatnamesi’ni imzaladı”
 
Uzay Kuvvetleri’ni kurma kararında, Rusya’nın geliştirdiği “katil uydu” ve Çin’in yaptığını açıkladığı, uyduları vurabilecek füzelerin denemelerinin etkili olduğu söyleniyor. Uzayda kim kiminle kapışır, kim yener şimdilik belli değil. Uzayda kullanılacak silah ve araçları tanımıyoruz daha. Uzay Yolu dizisindeki gibi mi olur yoksa Star Wars/Yıldız Savaşları’ındaki gibi mi, lazerler ve ışınlar havada-boşlukta uçuşur mu? Daha da önemlisi, biz bu savaşta nasıl yer alacağız acaba?

Nihai olarak geldiğimiz noktada, Konyalı bilim adamlarımız/insanlarımız/insansı robotlarımızın (evet, Konya’da yerli ve millî insansı robot yaptılar!) “anyonik katyon süblimleştiricisi” ya da buna benzer kimsenin anlamadığı ama kesinlikle mühim bir şey olduğunu idrak edeceği bir şeyi icad ettiklerini duymadık. “Sen de çok safmışsın, böyle bir şey icad etseler gizli tutmazlar mı? Böyle şey açıklanır mı?” dediğinizi duyar gibiyim. Gizli harekât ve operasyonlarını bir hafta öncesinden yapacağını açıklayan iktidarımız var sonuçta, bilemedim. Yeter ki seçimlerde oy getireceğini bilsinler, bırakın bitmişini, başlamadıkları projeleri bile “yerli ve millî falanca şey!” diye radyo ve televizyonlarından yayınlayabiliyorlar. 

Kamer İmar Projesi

Neyse canım, bilimsel konularda çok ileri seviyelerde değilsek ve rakiplerimizle o konuda aşık atamıyorsak, pîri olduğumuz ve tahrip gücü yüksek bir yöntem kullanalım derim. Uzaya müteahhitlerimizi yollayalım mesela! Bildiğimiz manada inşaatı yapabileceğimiz en yakın gök cismi Ay. Ülkede emlak balonu da şişti diyorlardı kaç zamandır... Tam fırsatıdır, bırakalım şişmiş olan emlak balonumuz havalansın ve Ay’a gitsin! “Kamer İmar Projesi” kapsamında müteahhitlerimiz “Ayoğlu My Moon Evleri”, “Hilal Konutları”, “Kameriye Alışveriş ve Yaşam Alanları” gibi rezidanslar dikmeye başlasınlar. Müteahhitleri gönderdikten sonra şöyle diyenlerimiz çıkabilir: “Ne evlerini satabildiler rahat, ne de düzgün yapabildiler imar / Uzaklaşıp gittiler cihandan, dayansın ehl-i kamer”

“Ayın görünmeyen yüzünde, perde çekmenize bile gerek kalmayacak”, “Dünyanın doğuşunu en iyi siz seyredin”, “Dünya Ay’ağınızın altında”, “Dünyadakiler! gündüz güneşin işi, gecenizi de biz Ay’dınlatıyoruz: Ay akşamda ışıktır! Kraterler, kraterler...” gibi çarpıcı(!) sloganlarla dünyaya reklam yaparlar. Bu projenin Ay’da kaç lira kira getireceğini varın, siz hesaplayın.

“Yerçekiminden Altı Sıfır Attık!”

Kraterlerin altından geçecek tüneller (“KameRay Projesi”  olur adı), üstünden, ihale kriterleri arasında kraterden geçme garantisi olan köprülerle alt-üst yapı projeleri de tamamlanır. Merak etmeyin, bir kaç tane Millet Krateri de olur, hepten şimşekleri üzerimize çekmeye gerek yok. Millet Kraterleri’nde gönül rahatlığı ile yuvarlanılabilir, yerçekimi dünyadakinin altıda biri kadar. Hatta “yerçekiminden altı sıfırı attık!” diye ne kadar övünsek az olur.

Diyelim, Ay projesini yapamadık. Hiç problem değil. Kaybettikleri savaşları bile filmlerde kazanmış gibi gösterenler varmış ya, biz de uzaydaki savaşlarımızı anlatan filmler çekeriz. Kültür ve sanat alanında muktedir olamadık diyenler, alın size fırsat! İlk filmimizin adı “Usta’r Wars” olur. Bir de baktık ki tutuyor, Kurtlar Vadisi gibi serisi de gelir; “Usta’r Warisi-Diriliş” ve “Payitaht-Usta’r Warisi”…

Yerli ve Milli Karakterler

Star Wars filmlerindeki karakterler ve temalar örfümüze, ananemize uygun olarak yerli ve milli bir şekilde yeniden tasarlanmalı. “Jedi” yerine ceddimizi hatırlatan “Jeddi” diyebiliriz (yurdışında gösterime çıkacağımız için, oradakilere de tanıdık gelsin diye ‘J’ harfi ile yazacağız ama ceddi diye okuyacağız). İleriki bölümlerde Kılıçdart Vader’e dönüşecek olan Anamuhalefetkin Okaywalker olur mesela. Görenlerin “O bi’ Jeddi!” diyeceği İbo Van Kalınobi, Harrison Ford’un canlandırdığı karizmatik tip Han Solo yerine “ÇobHan Sülü” karakteri olabilir. Fatih’in fedaisi Kara Murat’ın torunlarından biri olan Kara Delikçi Murat, yeni fezaî fedaimiz olarak kara deliklerden geçerek paralelKenar Evren’ler arasında atlamalar yapar, sürekli boyut değiştirir ve düşman galaksilerinin surlarında solucan delikleri açar. Arkaplandaki film müziği tabii ki, “ceddin deden...” diye başlayan Mehter Marşı... Ver Mehter’i, ver!... 
 

Elon Musk Ziyareti

Elon Musk Ziyareti

Geçtiğimiz haftanın en dikkat çekici olaylarından biri, girişimcilik ve teknoloji konularında akla ilk gelen ve yenilikçi projeleri ile bilinen Elon Musk’ın Türkiye ziyareti oldu. Ziyarette konuşulan konularla ilgili fazla bir ayrıntı verilmese de, Türksat 5A ve 5B uydularının uzaya fırlatılması, Elon Musk’ın sahibi olduğu SpaceX firmasının bu konuda tedarikçi olup olmayacağı, uzayla ilgili projelerde yapılabilecek işbirliği ve elektrikli araçlar gibi konuların gündeme geldiği söylendi.
Hemen akabinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türk astronotu yetiştirmek için çeşitli ülkelerden teklifler aldıklarını açıkladı.

Yıllar önce göklere çıktığı söylenen yerli uçağımız gibi sadece seçim çalışmalarında afiş süsleme işinde kullanılmayacaksa, bu tarz çalışmalar önemli ve gereklidir. Uzun vadede neticeleri ancak alınabilecek ve masrafları çok yüksek çalışmalardan bahsediyoruz. Bakan’ın ifadesine göre Japonların teklifinde bir astronot yetiştirme maliyeti 25 milyon dolar olarak belirtilmiş. Son 15 yılda defalarca değişen ve en son nitelikli-niteliksiz okul tartışmaları ile gündeme gelen, PISA gibi uluslararı sınavlardaki başarısız sonuçlarla “niteliğini” gösteren eğitim sistemimiz, tulumbada suyun bittiği açıklamaları, 400 milyar doları geçen dış borçlar ve son dönemlerde ekonomik kırılganlık konusunda ilk beş ülke arasında olmamız sebebiyle kaynak ayırmada yaşanabilecek zorluk ve siyaseten yorulmuş kadrolarla bu projeleri hayata geçirmek mümkün olabilir mi? Kısaca, müspet netice için eğitimde nitelik, cepte metelik ve idarecilerdeki dinçlik metalik olmalıdır.

Vatandaşa ucuz et yedirmek için yabancı ülkelerle anlaşan ve et ithal eden yöneticilerimiz, roket konusunda da ucuz maliyet arayışıyla Musk ile görüşmüş olabilir. Bilindiği gibi SpaceX firması yeniden kullanılabilir araçlar geliştirmeye ve böylece uzay seyahatlerindeki maliyeti düşürmeye çalışıyor. Ucuz etin yahnisi hakkında çok olumlu kanaatler bulunmadığı açıktır. Ucuz roket neler getirecektir şimdilik bilmiyoruz, uydularımızı da götürmesini bekliyoruz. Tam da bu noktada, aklıma bir kaç soru geldi: University of Pennsylvania, School of Arts and Sciences’da fizik alanında lisans eğitimi alan Musk’a ne kadar güvenilebilir? Ya soyadının okunuşundaki gibi maske takıyor ve gizli emellerini bizden saklıyorsa? Elin adamı sonuçta… Pennsylvania’da okurken “masklube” partilerine katılmadığını nereden bilelim? Türksat 5A uydusunun yer alacağı roketi iyi kontrol etmek lazım derim. İsmi “A” harfi ile başlayan bir uzay imamı rokette gizlenmiş olabilir. Yakalandığında da “Mars’a bakmaya gidiyordum” diyebilir.

İthal mallarla piyasayı düzenlemeyi düşünen hükümetimiz teknoloji konusunda da aynısını yapsa nasıl olur? Ucuz etin devlet eliyle satıldığı marketlerde acaba ucuz telefon da satılabilir mi mesela? Hatta, o marketlerden birinin, piyasada bilinirliği yüksek ve marka değeri olan ürünlerin ikamesini üretip satarken kullandığı strateji takip edilerek “La phone ten” ismiyle de pazarlanabilir. “La phone ten” marka telefonlar da “Fabble” isimli yerli ve milli şirket tarafından üretilebilir. Saab firmasına 40 milyon euro verip bir araç prototipi alındığı gibi Apple firmasına da aynı şekilde para verilip yerli ve milli telefon prototipi satın alınabilir. Hatta adı masalları andıran “La phone ten” değil, “Uzayfon-İks” gibi daha yerli bir kelime olarak seçilebilir. Tek proje ile hem uzay hem de telefon teknolojilerine göz kırpılmış olur.

***

NEO-KEMALİSLAMİST AKIM

Hükümet partisinin son zamanlarda “Ne o, Kemalist ideolojiyle siyasal islamı mı entegre etmeye çalışıyorsunuz?” sorusunu sorduran tutum ve davranışlarına kısaca “neo-kemalislamist akım” denir.
Bu akımın en büyük tezahürleri 10 Kasım civarlarında hissedilmeye başlanmıştır. Malum olduğu üzere, bu seneki 10 Kasım, Cuma gününe denk gelmiştir. Yıllardır geçilmekte olan kış saatini bir kararname ile değiştiren, Danıştay’dan gelen kararı tanımadan Meclis’ten geçirdiği yeni bir torba yasayla bunu kalıcı olarak hükme bağlayan hükümet, bundan sonraki bütün 10 Kasım’ların Cuma gününe denk gelmesini sağlayacak yerli ve milli bir takvim arayışına girerse hiç şaşırmayacağım. Merak ettim; “uzay, zaman” derken, Elon Musk ile böyle bir takvim konusu da konuşulmuş olabilir mi?
Link: http://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/elon-musk-ziyareti_446473

Öne Çıkan Yayın

M'Ako Ağa

  M'Ako Ağa M’Ako Ağa, sıra sıra selvilerin dizildiği bölgenin hemen aşağısında, yeşil yeşil çamların arasında kalan sinemada gösteril...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İlgili Diğer Yazılar: