Bu Blogda Ara

Arşiv

taşeron etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
taşeron etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Taşermek


Taşermek: 

Bir işi yapabilecek gücü olduğu halde, birilerine para kazandırmak maksadıyla o işi taşerona devretmek. Ranta gebe sistemlerde çok görülür. Taşeronluk yapan firma/kişiye de "müstaşer" ya da "müstaşeron ileyh" denir. Konuyla ilgili bir makale için bakınız: Kadrolu Karınca ile Outsource Böceği

Bir yapı düşünün ki, kendine yakın beş-on tane firma seçip bütün ihaleleri onlara veriyor. Böcekler gibi bütün ihalelere dadanan ve daha çıkılmamış ihaleleri bile kazanmakla müjdelenmiş bu on firmaya "aşeret-ül haşere-til mübeşşere" denir. 

Kömür çıkarma işini bir haşereye taşere eden bir sistem düşünün. Sistemin taşerdiğini anlayan haşere, sisteme kömür yerine taş verebilir...

Harfiyat Kanyonu ana sayfası

“Askerî” ücret ve “Fıtrat Kalkanı”



2017 yılı için çalışanlara ödenecek net asgarî ücret 1404 TL olarak belirlendi.
Tam olarak kaç kişi asgarî ücret üzerinden maaş alıyor bilmek çok mümkün değil. Kimi işverenler, düşük vergi ve masraf ödemek için çalışanlarının sigortasını asgarî ücret üzerinden gösterip gerçekte daha yüksek meblâğlar ödüyor olabilir. Diğer yandan, sigortasız çalıştırılsa da asgarî ücret ile bağlantılı maaş alanlar da var. İçler dışlar çarpımı yapıp çarptığımız sayıya da bölersek, bu düzenlemeden etkilenen milyonlarca kişi olduğunu söyleyebiliriz.

Öncelikle 1404 TL’nin yaklaşık olarak 400 dolara tekabül ettiğini belirtelim. Hükümetimiz, “en az 400 dolar verelim, bu iş huzur içerisinde çözülsün” demiş olabilir belki. 10 tane “40 yapan” dolar varsa, muhalefetin bir kısmının destek verdiği de söylenebilir. Yeni asgarî ücret rakamını tersinden yazarsak 4041 buluruz ki, 40 sayısının burada mündemiç oluşu, bize büyük bir ipucu veriyor. Bazı siyasetçiler de yeni rakamın 4 lira ile bitmesini anlayamadığını ifade etmişti. Bir misyonu var ki koymuşlar adamlar, değil mi?

“Bu dört yüz meselesinin başka bir anlamı da olmalı” diye düşünürken aklıma nedense makarna ve kömür geldi. Makarna karbonhidrattır, kömür de karbon… Ortak noktaları karbondur yani. Peki, karbon atomları düzgün dörtyüzlü tabir edilen geometrik dizilimle bir araya gelse ne olur? Tabiî ki elmas! Kömür ve makarna dağıtıp bunlarla bir “düzgün dörtyüzlü” isteyen ve alan “elmas” bir fırsat elde eder denebilir.

Pek çok kişinin “asgarî ücret” tabirine dili dönmeyip veya yanlış bildiği için “askerî ücret” dediği sizin de dikkatinizi çekti mi? Benim çekti. “Askerî ücret 1404 TL oldu” cümlesini duyduğumda, Ankara Çubuk Savaşı’nı hatırladım hatta. 1402 yılında gerçekleşen bu savaşta Yıldırım Bayezid Timur’a mağlûp olmuş, ardından yıllarca sene süren “Fetret Devri” başlamıştı. 1404 TL dolaylarında sonuçlanan “askerî” ücret mağlûbiyeti ve rüesa takımımızın iş kazaları karşısında takındığı “Fıtrat Kalkanı” duruşu, Anadolu sathındaki çalışanların durumu hakkında fikir veriyor. Son çeyrekte negatif çıkan büyüme verisi, döviz karşısında % 20 değer kaybeden TL ve açıklandığı kadarıyla % 8 dolaylarında enflasyon varken, gelir vergisi dilimlerinin sadece yeniden değerleme oranı olan % 3,83 oranında arttırılması 2017’de daha çok vergi vereceği anlamına geliyor.

Fıtrat Kalkanı, ölüm ve yaralanma ile sonuçlanan iş kazaları/cinayetleri sonrasında tepkileri azaltmak için kullanıldı. 302 madencimizin vefat ettiği kaza sonrası ilk açıklamalardan biriydi, bu mesleğin fıtratında ölüm olduğu… Öyle ya, su boğar ve ateş de yakar; fıtratında var çünkü. Bunu anlamak için Cahit Sıtkı Tarancı gibi yolun yarısına gelmeye gerek yok. Velâkin eşyanın tabiatı ve fıtratında var olan özellikler bilindiği halde, gerekli tedbirler alınmıyor ve bu da elim sonuçlara sebebiyet veriyorsa, “fıtratında var” açıklaması ile yetinip başka bir şey yapmamak, suç ve suçluları örtmekten başka bir işe yaramaz.

Özelleştirilen veya taşeron kullanılarak deruhte edilen çoğu kamu hizmetinde pek çok sıkıntılar olduğu ifade edilmektedir. En son yapılan milletvekili genel seçimlerinden önce şimdiki hükümeti oluşturan partinin o anki yöneticileri, taşeronluk müessesesini ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapacakları şeklinde vaatler veriyordu.

Taşeronluk sistemi ile ilgili; can güvenliğinin sağlanması, sosyal güvenlik ve sosyal haklar noktasında eksikliklerin yaşanması, ihalelerde usûlsüzlük gibi pek çok konuda şikâyet var. Hatta 302 kişinin vefatına sebep olan madeni işleten firmanın alım garantili olarak çıkarıp devlete sattığı kömürlerin yarısına yakınının taş çıktığı, Sayıştay raporlarına bile geçmiş durumda. Sonuçta ranta gebe bir sistem (t)aşererse, taşeron da kendisine kömür yerine taş verecektir.
Link: http://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/askeri-ucret-ve-fitrat-kalkani_419889

Kadrolu Karınca İle Outsource Böceği

kadrolu karınca ile out source böceği

Çalışma hayatına ilişkin çocuklara bir davranış dersi vermek üzere kurgulanmış “Karınca ile Ağustos Böceği” masalı vardır. Bu masalda karınca çalışkanlık timsali olarak “yazın başı, kışın aşı pişen” bir bireyi temsil etmektedir, ağustos böceği ise yazı aylaklık yaparak geçirmekte ve çalışıp yiyecek biriktirmediği için kışın aç kalmaktadır, günlük hayatta tembel ve tutumsuz insanı simgelemektedir. Çocuklara çalışmanın ve tutumlu davranmanın önemini anlatmak için iyi bir masaldır, çocuklar büyüyüp iş hayatını yakından tanıdıkça, gerçeklerin masaldakinden farklı olduğunu görmeye başlarlar.

İş dünyasında da başka her yerde olduğu gibi belli kavramlar veya yöntemler bir dönem moda olur, bilir bilmez herkes bu yöntemleri kendi anladığı şekilde kullanmaya çalışır. Bunlardan biri de ingilizcesi “outsource” olan ve Türkçe tam karşılığı “dış kaynak kullanımı” olarak çevrilebilen yöntemdir. Bu yöntem kısaca bazı işleri başka bir kurum veya kişilere devredip parası, masrafı neyse ona katlanmak suretiyle iş yapmaktır.

Daha anlaşılır bir ifadeyle bazı işleri taşerona yaptırmak da diyebiliriz. Temizlik, güvenlik,  yemek hizmetleri gibi özel bir yetkinlik isteyen işler genelde bu yöntemle halledilir.  “Sahip olma ve onu sürdürme maliyetine katlanmaktansa kirala, kullan, istemezsen atarsın” diye fısıldarlar patronun kulağına, İyi bir şey olduğuna karar verdikten sonra bir bakmışsın ki patron aklına gelen her işi “outsource” etmeye başlamış! Outsource sadece hizmetlerle sınırlı kalmaz, ekipman ve personel de pekala outsource edilebilir. Fiziksel olarak çalıştığı işyeri, odası, masası ve iş tanımı hiç değişmediği halde bir anda kendini “outsource” edilmiş bulabilir çalışanımız.

Çok buruk bir histir, bir anda kümes dışına atılmış bir tavuk gibi hisseder kendini. Hemen avutmaya çalışır, insani kaynaklar üretmeye çalışan departmanın elemanı:“büyütme be oğlum, bütün hakların baki kalacak, aslında senin açından hiçbir şey değişmeyecek!”. En kötüsü de bunların tamamen doğru olmadığını bilmektir. Çalışanımızın bordrosunda işveren olarak artık muhtemelen bir insan kaynakları firmasının ismi geçecektir. Beyaz yakaya sahip olan bu outsource’un yemek kartı değişebilir, değişmese bile kartına yüklenen kredi azalabilir, yol yardımı, özel sağlık sigortası gibi yan haklarda kısıtlamalar gelebili ve artık “outsource” böceği olduğunu hisseder. İlk anda hiçbir kısıtlama olmasa bile ilk zam döneminde karşılaşacaktır kısıtlamalarla. Karınca ile ağustos böceği masalının ikinci evresindedir artık ve kadrolu karıncalar keyif sürmektedir. Outsource böceğimiz kadrolu karıncalara bakıp bakıp iç geçirecektir.

Peki her şey outsource edilebilir mi, veya outsource edilmesi faydalı olur mu? Bence olmaz. Misal, Diyanet İşleri Başkanlığı tutup “artık kadrolu imam istihdam etmeyeceğiz, taşeron firmalardan imam tedarik edeceğiz” dese hiç olur mu? Düşünsenize, imam outsource’sa cemaat ne yapmaz? Ordunun taşeron sistemi ile asker istihdam etmesi durumunda “ucuz asker” bahanesiyle Çin’den adam getirecek “dayıbaşlar” çıkar emin olun. Eee, insan “made in...” dememeli...

Taşeron sisteminin uygulayıcısı ister özel sektör olsun ister kamu kurumu olsun, aracı insanların emeksiz para kazanmasına, çalışan insanların sosyal haklarının kaybına, adam kayırmacılığa, sömürüye neden oluyorsa kötüdür. Maalesef ülkemizde taşeron sistemi ile ilgili ciddi rahatsızlıklar mevcuttur. Devletin outsource ettiği bir maden ocağında yaşanan  ve yüzlerce işçinin ölümüne neden olan facia buna en somut örnektir. Yine aynı firmanın çıkarıp devlete sattığı kömürün yarısının taş çıktığı sayıştay raporlarında işlenmiş ve haberlere konu olmuştu. Sonuçta ranta gebe bir sistem taşererse, taşeron da kendisine kömür yerine taş verecektir!

Öne Çıkan Yayın

Siya-Nur

Siya-Nur     Ülkemizde maddi felaketler, yetkili şahısların kendileriyle olan etkileşimine göre ikiye ayrılır: İlk kısım, üzerinden mağd...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İlgili Diğer Yazılar: