Bu Blogda Ara

Arşiv

THK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
THK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

ÜçAk Meselesi

 

Üçak meselesi
Yiğit Özgür Karikatürü

Koronavirüs tedbirlerinde gevşetme, ekonomide Almanya ve Fransa’yı kıskandıracak şahlanma, bayram, yurdun bir kısmında sel felâketleri, Afgan mülteciler, tekrar keskin bir yükselişe geçen virüs vak’aları, kavurucu sıcaklar ve orman yangınları gibi yoğun gündemi olan bir Temmuz ayı geçirdik.

Ciğerlerimizi yakan, ormanlarımızın yanması en sıcak konu. İtalya, İspanya ve Yunanistan başta olmak üzere, sıcak ve kuru havanın etkisiyle Avrupa’nın güneyi büyük yangınlarla boğuşuyor. Muhtemelen aynı coğrafya ve benzer iklim şartlarına sahip ülkeler olarak bizim nasibimiz de aynı. Eş zamanlı gerçekleşen devasa büyüklükteki yangınlarla mücadele etmek zor bir iş. Küresel iklim değşikliklerini ve hava durumunu iyi takip edip tedbirlerini ona göre alanlar, bu felâketle daha iyi başa çıkabiliyorlar. 

Hazırlıklarını yapmayan veya müdahale ederken ihmalleri ortaya çıkanlar için en konforlu yol, meseleyi bir düşman üzerine yıkıp ortadan sıyrılmak her halde. Olayın hemen başındayken ve ortada somut bir delil yokken bu işi yapabilecek tıynete ve geçmişe sahip birilerini işaret ederseniz, taraftarlarınızı konsolide ettiğiniz gibi eksikliklerinizin konuşulmasını da önlersiniz. Resmî beyan olarak ifade edilmese de, Cuma vaazlarında ve yandaş trol hesaplarda aynı şeyin söylenmesi yeterlidir. 

Meselâ, iktidara yakın isimlerden biri, “Yangınları Yunanistan’ın talimatıyla PKK yakıyor. Bunu MİT ‘çok gizli’ damgalı raporuyla CB’na bildirdi” diye tweet attı. MİT damgalı böyle bir rapor varsa ve gazeteci böyle rahat açıklayabiliyorsa çok da gizli olmasa gerek. Ayrıca, bu sözde sanki aldığı raporun gereğini yerine getirmeyen bir CB iması var gibi, yalakalık yapayım derken kendi başını yakacak bu gidişle. 

Tabiî ki, sabotaj dahil her ihtimal titizlikle değerlendirilmeli ve varsa failler bulunup hak ettikleri ceza verilmeli. Bu durum ihmallerin ve eksikliklerin konuşulmasına engel olmamalı. En çok eleştirilen husus, THK bünyesindeki uçakları kullanmak yerine Rus uçaklarının kiralanması ve bu uçakların sadece üç tane olması. THK uçaklarının kullanılamayacak seviyede olduğu söylenmişti geçen yıl. “Uçak bulacağım demedim, ‘üçAk’ bulacağım dedim” deseler yeridir.

Gerçekten THK uçakları bozuksa, 20 yılı aşkın süredir iktidarda olanlar bu uçakların bakımını neden yaptırmadılar acaba? Bakımla düzelemeyecek durumdaysa, yerlerine yeni uçaklar alınamaz mıydı? Bunlardan biri yapılabilse, dışarıdan 3 uçak kiralamak gibi pahalı ve yetersiz bir tercihten daha iyi olmayacak mıydı? 

Eleştirileri cevaplarken, “uzay aracı gerekirse onu da alacağız” dedi bakar gibi olan. Bakan diyecektim, ama neredeyse bütün işlerini Cumhurbaşkanından talimat alarak yaptığını kendisi söylüyor. Her işi yaptıran bizzat cumhurbaşkanı ise, kendisi de muhtemelen bakan değil, bakar gibi yapan biridir. Acaba herhangi bir iş konusunda, cumhurbaşkanının bir bakana talimat göndermesi için yeterli ve gerekli şartlar nelerdir? En az kaç newton.metre veya joule’lük iş bir talimat gerektiriyor? Fizikte iş, bir kuvvetin bir cisime kat ettirdiği yol olarak tarif edilir ve iş=kuvvet x yol formülüyle hesaplanır. “Adamlar yol yabdı” cümlesinden yola çıkarsak yol cepte. Değişken olan kuvvet olmalı, bu durumda. 

Cumhurbaşkanı, her bakana görev tanımlarını verip, bunların gereğini yerine getirin talimatı verse daha kolay olmaz mıydı? Öbür türlü, Cumhurbaşkanı talimat vermeyi unutsa, veya memleket meselelerinin çokluğununun verdiği yorgunlukla uyuyakalsa meselâ, bakanlar, yetki ve sorumluluklarındaki işleri yapmayacaklar mıdır? 

Keşke, ziyaretlerine “Cumhurbaşkanımızın talimatıyla” ifadesini iliştirmek yerine “cumhurbaşkanımızın tahsisatıyla” diyerek, yangın söndürme çalışmaları için gerekli sayıda uçak tahsis edebilselerdi... Kıbrıs’a giderken bile sekiz ayrı uçak kullanan, Cumhurbaşkanlığına ait iki haneli sayılarda uçak bulunduğu söylenen, ki bir tanesi, üretildiği ülke olan ABD’de devlet başkanında bile olmayan lüks bir uçak, yerli uçağı her seçim öncesi göklere çıkabilecek seviyede olan, uçan arabalar konusunda iddialı konuşmalar yapan ülkemizde böyle bir tahsisatı yapmak çok zor olmasa gerek...

Link: https://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/ucak-meselesi_547193

Uzatmadan ve İşi Karıştırmadan

 
Uzatmadan ve İşi Karıştırmadan
Son günlerde ülkemizin sıcak gündemi içerisinde en çok konuşulan konulardan biri orman yangınları oldu.


Uzunca bir süre kontrol altına alınmayı bekleyen yangınlar hepimizin ciğerlerini dağladı. Konu ile ilgili açıklama yapan Bakan, neden THK uçaklarının söndürme işleminde kullanılmadığı sorusunu cevaplarken “Biz burada bir ağaç daha az yansın diye mücadele ediyoruz. Ama insan hayatı da bizim için önemli. Biz dışarıdan kiralama yaptığımız zaman orman personelini bu uçakların içerisinde görevlendiriyoruz. Orman personelimiz bu hava araçlarının içerisini emniyetli bulmadıkları için binmek istemiyor. Bu uçakları bu kadar savunanlar varsa uçaklar Ankara’da apronda duruyor. 3 tane uçak motoru arızalı şekilde duruyor 3 tanesi de yağ akıtıyor. Binmek isteyenler buyursunlar uçsunlar” dedi.

Yüzü AK çıkaran hesap

Bakan’ın uçak sayısı ve durumları ile ilgili verdiği bilgi, verdiği hesapla meşhur olan bir çobanın hikâyesini hatırlattı.

Hikâye şöyle: Ağanın biri, 100 adet küçükbaş hayvanını bir çobana teslim ederek yaylaya göndermiş. Uzunca bir süre sonra çoban elinde bir kâse yoğurt ve bir adet deri ile gelip ağanın huzuruna çıkmış. Koyunlarını merak eden ağaya şöyle bir hesap yapmaya başlamış: “Yağmur yağdı, gök çatladı. 72’sinin ödü patladı. Önden gitti baş toklu. Ardından 5 toklu. 10’unu verdim kasaba, 10’unu da katma hesaba. Kurt kaptı birisini, ötekinin de getirdim derisini” Koyunlardan sağdığı sütlerden yapabildiği tek kâse yoğurdu kapan ağa sinirle çobanın suratına çarpınca, bizimki suratını eliyle sıyırıp pişkinlikle şunu demiş: “Hesabını doğru verenin yüzü böyle ak çıkar.”

Geçtiğimiz sene, Yunanistan’da çıkan yangınlar üzerine aynı bakan, “İzmir’de yangın söndürme uçakları bekletiliyor. Uçaklarımız ve helikopterlerimiz Yunanistan’a hareket etmek için hazır. Talep gelmesi halinde 45 dakika mesafedeyiz, anında müdahaleye hazırız” demişti. İster misiniz, Yunanistan şimdi yağ damlatan uçakları göndermek suretiyle kendilerine komplo kurmak istediğimizi düşünsün? Neyse ki, THK tarafından ismini ve cismini gizleyen bir yetkili uçakların bakımları ile ilgili bir problem olmadığını, hepsinin göreve hazır olduğunu söyledi. Bir de bununla yetinmeyip uçakların gövde gösterisi yaptığı bir video yayınladılar. Yunanların uçaklarımızdan korkmasına gerek kalmadı yani.

***

Hükümetle işçi sendikası arasındaki toplu iş sözleşmesinin imzalandığı toplantıda sendika başkanının mikrofonu kapalı sanarak “Uzasa işi karıştıracağız, en azından kapattım böyle” demesi günlerce konuşuldu. Kendini savunmak için S-400’leri Türkiye’ye getirenlere müteşekkir olduğunu söyleyen sendika başkanı, kendisini eleştirenleri de hainlikle suçladı.

Kayy-ı Makam

Sendikacının “uzatmama ve işi karıştırmama” şiarından mı etkilendi bilinmez, İçişleri Bakanlığı da haklarında geçmiş yıllarda açılmış soruşturma ve kovuşturmaları gerekçe göstererek Diyarbakır, Mardin ve Van illerindeki Büyükşehir Belediye Başkanlarını idarî bir kararla görevden alıp, şehirlerin valilerini yerlerine atadı. Her birisi birer “Usta’r Warisi” olan valisi dururken, başka kimi atayacaklardı Allah’ını seversen... Bir kişinin mevcut makamına ek olmak suretiyle kayyım olarak atanmasına “kayy-ı makam” denir. Gerçi bizimkiler vali olduğu için, kayy-ı makam sözünü duyunca kaymakam kelimesine benzeterek hoşlanmayabilirler.

İçişleri Bakanlığı bu atamalarını bir türkü ile anlatmak istese şöyle derdi her halde:

“Yargı kararı olmasa da olur, biz azlederiz
Düz ovada keklik gibi sekeriz
Meydanlarda “demokrasi” diye milleti kekleriz

Sandık sandıklar içinde çok kaybımız var
Hazreti kayyıma devretmemiz var

Biz kazanınca hep sandık selâmet
Güneydoğu’ya vardık koptu kıyamet
Kayyım Reis belediye sana emanet

Sandık sandıklar içinde çok şanımız var
Hazreti kayyıma devretmemiz var”

Link: https://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/uzatmadan-ve-isi-karistirmadan_501408

Öne Çıkan Yayın

Siya-Nur

Siya-Nur     Ülkemizde maddi felaketler, yetkili şahısların kendileriyle olan etkileşimine göre ikiye ayrılır: İlk kısım, üzerinden mağd...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İlgili Diğer Yazılar: