Bu Blogda Ara

Arşiv

karar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
karar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Gerekçeyi Yoğurdu, YSK Fare Doğurdu!

gerekçeyi yoğurdu
Bugün, yarın derken nihayet beklenen gerekçeli karar açıklandı.
“Saya saya bitirememişler, çok sağlam bir karar olmalı” diyecek dostlara güven, “hepsini nasıl okuyup değerlendirebilelim” diyecek düşmana da korku salmak için midir bilinmez, 250 civarında sayfadan oluşuyor. Sanki, herkesin gözü yılsın, kimse okumasın der gibi... İtiraz dilekçelerini üç bavul içerisine anca sığdıran iktidar, muhtemelen bir Meydan Larousse ansiklopedisi gibi bir şeyin meydana gelmesini bekliyordu. İyi de, sayfa sayısının çokluğu haklılık payını arttırır mı ki? Vakt-i zamanında, Albert Einstein, muhaliflerinin kendisi hakkında “Einstein’e karşı 100 yazar” isimli  bir kitap yazdığını duyduğunda şöyle demiş: “Haklı olsalardı bir kişi bile yeterdi...” Yani “Kara Murat atına bindi, dıgıdıg, dıgıdıg, dıgıdıg... ”cümlesindeki dıgıdıg kelimesini 100 bin defa tekrarlayınca ortaya bir kitap çıkmış olmuyor...

Gerekçeli kararda ne var, ne yok?

Seçim sonuçlarına itiraz zamanında ve iptal kararının açıklandığı sıralarda havalarda uçuşan “oyları çaldılar”, “19 bin küsur usûlsüz sandık görevlisi var”, “binlerce kısıtlı, hükümlü, ölü insana oy kullandırıldı” ve “kamera görüntüleriyle tesbit edilen usûlsüzlükler var” cümleleri havada kalmış gibi görünüyor. Hele, soyisimlerine bakarak AKP’ye oy vereceği bilinen kişilerin adres kayıtlarının silindiği ve tam kanunsuzluk(!) halinin görüldüğü sandıklar yüzünden AKP’ye oy vereceği anlaşılan kişiye büyükşehir pusulasının verilmediği gibi absürtlükte çığır açan hususlardan hiç bahsedilmedi bile gerekçeli kararda.

Binali Yıldırım, “çalınmış” derken halkın anlaması için öyle söylediklerini, hukukî anlamda bir çalma olmadığını falan söyledi, ama ben o cümleden bir şey anlamadım. Sandık kurulunun kamu görevlilerinden oluşmadığı sandık sayısı 754. Bu sandıkların 750 tanesinde AKP toplamda 1104 üye görevlendirmiş. Bu sandıklardan çıkan oyların toplamına bakıldığında yarısından biraz fazlasını AKP almış. Usûlsüz kullanıldığı tespit edilen oy sayısı (kısıtlı-hükümlü falan...) 706.

İptal gerekçesi, sandık kurulunun oluşturulmasındaki usûlsüzlük. Yani usulsüz oluşan kurulun usûlsüzlük yapıp yapmadığına bakmaksızın “ya yapmışlarsa” diyerek davranılmış. Şöyle düşünün, namaz kılmışsınız ve biri sizin namazınızın geçerli olmadığını söylüyor, sebebi ise abdestinizden şüphe etmiş olması. “Tamam kardeşim, ben o abdestle ilk sünnet kıldım, farz namazı kıldım, son sünnet ve vitir namazı kıldım. Neden sadece farz namazım geçersiz oluyor?” dediğinizde de o diğer namazlara itiraz edilmediği  ve itiraz süresi geçtiği için onların geçerli olduğu söyleniyor. Buyur burdan yak! Bu seçimde, KHK’lı olduğu için seçildiği halde mazbata alamayan adaylar da oldu. Halbuki mahkeme kararına dayanmayan kararlarla işinden uzaklaştırılan kişilerden bazıları milletvekili seçilebildiler ve mazbatalarını aldılar. Bu da şuna benziyor; akşam ve yatsı namazlarının ikisinde de aynı şekilde abdest alıyorsunuz, akşam geçerli iken yatsı geçersiz oluyor!

AK’lı Yeşilli Seçimi

Bu arada, Mardin’in Yeşilli ilçesinde de garip bir durum var. Saadet Partisi tarafından Şubat 2019 döneminde (seçim öncesinde sandık kurullarına resmî itiraz dönemi içinde), altı adet sandık için belirlenen sandık görevlilerinin kamu görevlisi olmadığına dair itiraz edilmiş. Ancak ilçe seçim kurulu, Yeşilli Belediyesi’nde görev yapan, taşeron, sözleşmeli ve müteahhit kişilerin kamu görevlisi olduğuna kanaat getirip itirazı reddetmiş. AKP ve SP adayları arasındakii oy farkı 127, geçersiz oylar sayısı ise 289. Süresi içerisinde İstanbul’daki kurullara itiraz etmeyen iktidar partisi, seçimden sonra itiraz edip iptal ettirebiliyorken, Yeşilli’nin günahı nedir acaba?

Şöyle çalışmış görünüyor sistemin aklı: “Kazanmışsa bir aday AK’lı, itirazları reddet, ister haksız olsun ister haklı...”

Sonuçta gerekçeli karar, hazırlık süresinin uzaması ve sayfa kalabalığı ile kendisi ile ilgili oluşan beklentiyi pek karşılamadı gibi, çünkü çoğu kişiye inandırıcı gelmedi. Ne diyelim, “gerekçeyi yoğurdu, YSK fare doğurdu.”
Link: https://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/gerekceyi-yogurdu-ysk-fare-dogurdu_494533

Tabut Hikayeleri



Organize İşler adlı bir Türk filminde geçen bir hikaye vardır; hırsızlık, dolandırıcılık ve yan kesicilik gibi işleri kendine meslek edinmiş olan bir çete, lunaparka götürme sözü ile kandırdıkları, akli melekeleri yerinde olmayan bir genci tabuta koyarak omuzlarına alırlar ve mahalle ortasında yürümeye başlarlar. Omuzlardaki tabutu gören mahalleli işi gücü bırakarak cenazeye yardıma koşar ve sırayla tabutu omuzlarlar. Bu arada, tabut taşıma işini devreden çete, tabutu yüklenenlerin ceplerini çaktırmadan boşaltır ve oradan uzaklaşır. Bir yol ayrımına gelen mahalleli durur ve biri sorar: “Kardeş bu cenaze nereye, hangi mezarlığa gidecek?” Herkes meraklı gözlerle birbirine bakarken, tabutun içindeki delikanlı “lunaparka, lunaparka!” diye bağırarak tabutun içinden çıkar. Ölünün hortladığını zanneden ahali can havliyle kaçar. Boşalan ceplerinin yanında bir de hortlak korkusu caba kontenjanından gelmiştir.

Filmde, tabut hikayesi kurgusunu hazırlayan kişi, karşısındakine sorar “Seç oğlum Asım, tabutun içinde ölülerle deliler… Ya tabutu taşıyanların içinde olacaksın ya tabutun içinde ya da bu işi organize edenlerden... Ya sen nerede olacaksın oğlum?”

Şimdi gelelim 31 Mart belediye ve muhtar seçimlerine. Son yıllarda her konuda aklına geleni söyleyen, söylediği hiç bir şeyden muahaze edilmeyen ve bu haliyle sanki hükümete akıl ve daha ötesi yön veriyor gibi görünen Doğu Perinçek seçim için "Bu seçim yalnızca belediye seçimi değil, bir karar seçimi” dedi. Kararı sorulan Organize İşler’in Asım Noyan’ı gibi milletimiz...

Cumhur ittifakının dilinden terör ve beka düşmüyor. Etkilemek istedikleri vatandaşa “kaybedersek bizi yaşatmazlar” deyip korkutuyorlar. Teröre demir yumruk indirdiğini ve terörü bitirdiğini iddia edip iftihar edenler, seçim döneminde muhalif bütün partilere sızan terör mensuplarından, seçimi kazandıkları takdirde sadece Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde bile 20 bin tereristin iş başı yapacağından bahsediyor. Adama sormazlar mı, o kadar terörist varsa siz terörü nasıl bitirdiniz, terörü bitirdinizse bu kadar mensup nereden geliyor? 

Her seçim ucundan azıcık koklatılıp sonrasında unutulan idam meselesi var. Bu seçimde de yine aynısı oldu. Erdoğan, halk istiyorsa idamı hemen getirebileceklerini, önüne idamla ilgili bir kanun düzenleme paketi gelirse hemen onaylayabileceğini söyledi. Kanun çıkarmak için gerekli meclis çounluğunu elinde bulunduran ve isterse bunu herhangi bir zamanda ve derhal yapabilecek olan zevat bunu söyleyince garip oluyor tabi... Bu kadar tabut muhabbetinin yapıldığını gören havuz kanalı durur mu? Hemen bir darağacı göstererek halkın idam düzenlemesini beklediğini ve muhalefet partilerinden birinin genel başkanının adını vererek onun da idamını istediğini söyledi ki, imam-cemaat arasında bulunduğu söylenen fiilleri arasındaki orantıyı doğrulayan bir şey olmalı.

16 bin kilometre ötemizde cereyan eden ve 50 kişinin şehadeti ile sonuçlanan terör saldırısından sonra Çanakkale Şehitlerini anma toplantısında Erdoğan Avustralya’ya hitaben “Dedeleriniz geldi buraya ve bizi gördüler. Kimi ayaklarının üzerinde kimi tabutlarla geri döndü. Aynı niyetle gelecekseniz bekleriz. Sizi de dedeleriniz gibi uğurlayacağız” dedi. 

Seçim kazanmak için son zamanlarda tabutları gösterip halkı korkutma, düşmanlara(!) “tabutlarla gidersiniz” diyerek atarlanma ve seçimleri bir ölüm-kalım meselesi olarak görme... Kısaca bu seçimin ana temalarından biri tabut görünüyor. Demokrasiyi sadece sandığa indirgeyenler sandığa da tabut muamelesi yapmazlar inşallah. Sandık başına gidecek olan millet ve özellikle Ankaralılar dikkat etsin, 31 Mart akşamında sandıklardan dinozorlu lunaparka götürecek bir deli çıkmasın!

Öne Çıkan Yayın

Siya-Nur

Siya-Nur     Ülkemizde maddi felaketler, yetkili şahısların kendileriyle olan etkileşimine göre ikiye ayrılır: İlk kısım, üzerinden mağd...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İlgili Diğer Yazılar: