|
Yedi gösteriyor, yedi ama doymadı galiba.... |
Erdil Yaşaroğlu Tarafından Savcılığa Şikâyet Edildim…
27 Ekim 2020 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı
memurlar tarafından hakkımda şikâyet olduğu gerekçesiyle arandım, Aksaray Vatan
caddesinde bulunan müdürlüğe giderek ifade vermemi istediler. İşyerimden izin
alarak ifade vermeye gittim.
Erdil Yaşaroğlu nam şahsın avukatları aracılığıyla kişisel
web sayfam olan www.bizahmet.biz üzerinde yayınlanmış olan bir makalede, kendisine ait bir karikatürü kullandığım için fikri mülkiyet haklarını ihlal
gerekçesiyle şikâyette bulunduğunu öğrendim. Merak edenler için ilgili yazımın linki
şu: http://www.bizahmet.biz/2019/01/secmen-bir-gunluk-super-kahraman.html
Şu anda kaldırmış olduğum için o yazıda görsel bulamayacaksınız.
Önceden kullanmış olduğum görseli tarif edeceğim, bu tarifi de fikri mülkiyet
zart-zurt diyerek şikâyet ederler mi bilmiyorum: Süpermen kıyafeti giymiş bir
adama annesi klasik bir anne nasihati vermektedir. O kadar bahsedebiliriz değil
mi Erdil Bey? Hangi sınırdan sonra para çalışmaya başlıyor, haber ver, İBAN at,
iki buçuk lira göndereyim, ne olur, ne olmaz… Yazıyı okuyan arkadaşlar, lütfen
internette Erdil Bey’in o karikatürünü bulup tıklayarak kendisine para
kazandırın, olur mu? Belki bu vesileyle, para kazanmak için saçma yöntemler
denemekten vazgeçer artık. Erdil
efendi, benim vasıtamla gelen ziyaretçilere indirim yap lütfen, bana da bir şey
göndermene gerek yok, istemiyorum.
İnternette bir gezinti yapınca, yalnız bana değil, binlerce
kişiye ilgili-ilgisiz dava açtığını ve tazminat talep ettiğini, dava açıldıktan
sonra uzlaşma için “at bir beş-on bin lira, davamızı geri çekelim” denilerek
arabuluculuk teklif edildiğini, üç- beş ne gelirse “bin bereket!” denilerek
sakal hareketi yapıldığını okudum. “Her blogu yedik, Adnan’ınkini de yiyelim”
dediler herhalde…
Bak beyim, sana bir çift lafım var; koskoca adamsın, dergin var (şimdi
var mı bilmiyorum, bir zamanlar vardı) binlerce kişi tarafından paylaşılan
karikatürlerin var, anlaşıldığı kadarıyla boş işler peşinde koşan avukatların
var, yakışır mı sana kişisel blog sayfalarına el açıp para koparmaya çalışmak? Anlamıyor
musun beyim, yazdığımız her yazı ile ilgili olarak, konuyu pekiştirecek ve
sayfayı dolduracak bir görsel ekliyoruz. Levent Kırca’nın deyimiyle “tam yerine
rast gelince bir manzara koyuyoruz”. Kişisel blog sayfaları, bırakın para
kazandırmayı, domain ücreti, hosting ücreti ve içerik yönetim sistemi ücreti
gibi masrafları olan bir iş. Google altyapısı ile çalışan blogger.com üzerinde yayınlanan
sayfamdan herhangi bir gelir elde etmiş değilim. Kendi çapımda komiklik-şakalar
yapıp yayınlıyorum, sayfama giren 3-5 kişi ya olur ya olmaz.
Ama ben boşuna konuşuyorum, mizahı anlamayan adama komiklik
yapmaya çalışıyorum. Sen değil misin, aklına gelen her konuda karikatür çizmeye
çalışan? Merak ettim, beni şikayet ettiğin karikatürde Süpermen figürü olduğu
için "süpermengillere" bir telif ödedin
mi? DC Comics ne diyor acaba bu işe?Şunu iyi bil, ne bloguma ne de okurlarıma hiçbir şey yapamayacaksın!
Yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi! Çünkü biz, bir
birimize para pulla değil, internetle bağlıyız. Dokunma bloglara!
Sonra Erdil’ciğim, iki seneye yakın süredir yayında kalan
karikatürün için, bir Allah’ın günü arayıp kaldırmamı istedin mi? İstesen hemen
kaldırırdım, yeminle!… Senin para kazanabileceğin linkleri koyardım, maksat; sebeplensin fakirler. Çağırsan istediğin yere gelir, niyetimi anlatırdım. Neden
hemen savcılık, emniyet, mahkeme geldi aklına? Velhasıl, ben sana kırıldım,
bilesin…