Bu Blogda Ara

Arşiv

denetim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
denetim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yürek Yiyen Sayıştay!


Yürek yiyen Sayıştay

Malumunuz, son yıllarda yayın organlarımızın sayıca kahir ekseriyeti tek tip, tek sahip ve tek manşet modasına uymaya başladı. Kiminin sahipleri farklı görünse de, manşetlerinin aynı çıkmasına alıştık artık. Zaman zaman birbirlerinin haberlerini kelimesi kelimesine kopyalayarak yapıştırdıkları da görülebiliyor, haliyle haber metninde geçen gazete veya muhabir ismi de aynı oluyor bu durumda. 

Okunurluklarının azalması ve kağıt maliyetlerinin yükselmesi gibi saiklerin de tesiriyle aynı haberleri basmamaya karar veren bazı gazeteler yayın hayatına son vermeye başladı. Sadece gazeteler değil, dağıtım kanallarından YAYSAT da yakında kapanacakmış. Meydan sadece Turkuvaz Dağıtım’a kalıyor anlayacağınız. Tek tip, tek sahip, tek kaynak ve tek manşet yanına bir de tek dağıtıcı da eklenecek. 

Teklik ile malûl basın görevini hakkıyla yapamayıp, bağımsız yayın organlarının dağıtımı da  tek dağıtıcının keyfi uygulamaları ile aksayacak olursa haberler için Sayıştay raporlarından başka kaynak kalmayacak. Bu sene, maşallah iyi Sayıştay Raporu yaptı... 

Raporlarında Neler Var?

Son zamanlarda çarpıcılık katsayıları tavana doğru yükselen raporlarda neler var neler... Denetlenen kurumların ne kadar para harcadığından tutun, çeşit çeşit yolsuzluk ve usulsüzlükler var mesela. Erzurum Belediyesi’nde başkanın kardeşinin 45 yaşındaki kayınbiraderi açıktan atama ile önce Özel Kalem Müdürlüğü kadrosuna dahil edilmiş, 16 gün sonra da “25 yaşından küçük olma şartı” unutularak zabıta kadrosuna geçirilmiş. Zabıtalık yapmadan da ani bir yükselişle Büyükşehir Belediyesi'nin Protokol Müdürlüğü'ne terfi ettirilmiş. Sayıştay’ın bu bulgusuna belediyenin cevabı enteresan: “Zabıta memurunun belediye başkanının yanında çalışmasını yasaklayan bir mevzuat yoktur. Başkanlıkta çalışan memurların görev tanımlarını belediye başkanı yapar” En azından inkar etmemişler...

Arnavutköy Belediyesi Raporu

Sayıştay’ın 2017 Arnavutköy Belediyesi denetim raporunda  satınalma ihalerindeki usulsüzlükler belirtilmiş. Özellikle hizmet satınalmalarında teknik şartnamede belirtilen hususların eksik bırakıldığı veya hiç yerine getirilmediği halde tamamıyla yerine getirilmiş gibi ödemeler yapılmış. Anneler Günü etkinliği için belirlenen okullarda ülke çapında bilinen sanatçılar getirileceği konser faaliyeti yapılacak demişler hiçbir okulda böyle bir konser olmamış. Öğretmenler günü için keza aynı şekilde sanatçı konseri ihalesine çıkmışlar, sayıştay nerede ne zaman yapıldığını araştırdığında belediye kültür merkezinde iki öğretmene şarkı söyletildiği etkinliği bulabilmiş. Bu yükleniciye  4 yıldızlı otelde yapılan ülke çapında bilinen sanatçıların konserinin ücreti ödenmiş, 10.000 lira da nefaset kesintisi uygulanmış. 120 sayfalık raporda Bursa ve Çanakkale kültür gezilerinden, Camiler ve Din görevlileri haftası kutlamalarına kadar daha bir çok hizmet ihalesinde benzer usulsüzlükler örnekleri ve tutarlarıyla yer alıyor. 

Sadece hizmet değil, mal alımlarında da ilginç detaylar var. Tavuğun kilosunu 50 liraya almışlar, kettle’a 500 lira vermişler, kıymanın kilosuna da  100 lira! Piyasada 3-4 liraya alınabilecek saç boyasını 35 liradan hesaplamışlar. Hortum fiyatındaki 45 kat fark, dönen hortumlamayı temsil ediyor olmalı: 1,72 TL piyasa değeri olan hortumun metresine 78 lira vermişler. 745 mal arasından örneklem yoluyla fiyatı incelenen 20 ürünün kimisinde piyasa fiyatının 10, kimisinde 20, kimisinde ise 45 katı kadar fazla fiyat ödenmiş olduğu ortaya çıkmış.  Teknik şartnamelerde rekabeti engelleyici hükümlerin bulunduğu, birbiriyle ilgisiz mal ve hizmet alımlarının bir arada yapılması suretiyle fazladan KDV ödendiği ve bu sebeplerle kamu zararının oluştuğu vurgulanmış. Merak edenler https://www.sayistay.gov.tr/tr/Upload/62643830/files/raporlar/kid/2017/Belediyeler/%C4%B0STANBUL%20ARNAVUTK%C3%96Y%20BELED%C4%B0YES%C4%B0.pdf adresinden raporun tamamını okuyabilirler. 

İSKİ Raporu

İSKİ raporunda ise lojmanların usulsüz kullanımından, yurtdışı görevlendirmelere (ilgisiz kişileri gönderip farklı harcırah uygulamışlar), personel atama ve yükselmede sınav yerine açıktan atamalardan, bankalardan temin edilen lüks araçlara pek çok konu var. Bu rapora da https://www.sayistay.gov.tr/tr/Upload/62643830/files/raporlar/kid/2017/Belediyeler/%C4%B0STANBUL%20SU%20VE%20KANAL%C4%B0ZASYON%20%C4%B0DARES%C4%B0%20GENEL%20M%C3%9CD%C3%9CRL%C3%9C%C4%9E%C3%9C%20%C4%B0SK%C4%B0.pdf adresinden ulaşılabilir. En ilginç bulgu da İSKİ bünyesinde kullanılan araçların yakıt sarfiyatı ile ilgili. Bazıları şöyle:

1-Renault Clio: 100 km’de 63,19 litre
2- Fiat Doblo: 100 km’de 34 litre,
3- Fiat Doblo: 100 km’de 33 litre
4- Fiat Doblo: 100 km’de 27 litre
5- Fiat Doblo: 100 km’de 24 litre
6- Ford Tourneo: 100 km’de 42 litre
7- Ford Tourneo: 100 km’de 37, 45 litre
8- Renault Fluence: 100 km’de 22,32 km

Aynı Doblo’nun farklı sarfiyatı olması bir hayli ilginç, değil mi? Tabii Clio’nun eline kimse su dökemez, 100 km’de 63 litre! 63 deyince aklıma Urfa geldi, acaba Harran Üniversitesi’nin müsta’fi rektörü ne kadar yağ yakmıştır?

Şirket “Siyo”seti


Şirket CEO'seti

Başka bir yerde benzeri bulunmayan bir “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” atmosferi içerisine girmiş bulunmaktayız. İlk göze çarpan farklardan biri, bakan olarak atananların belli bir kısmının meclisin ve bürokrasinin içinden değil, özel sektörde çalışan CEO’lardan seçilmiş olması. Devlet olarak büyük bir şirkete dönüşüyoruz demektir bu.

Bir şirket, kar etmek üzere kurulur ve stratejilerini ona göre belirler. Zarar eden bir birimi varsa orayı kapatır veya satabiliyorsa satar. Çalışanlara tanıdığı yan hakları veya ücretleri yeri geldiğinde kısabilir, işçi azaltmak yoluna gidebilir. Şirkette işi beğenmeyen olursa kendisine kapı gösterilebilir. Hükümet icraatlarını beğenmeyen vatandaşlara “siyo”silerimiz ne gösterecek acaba? Serbest piyasa rekabet şartları ile sosyal devlet olmanın gerekleri arasında nasıl bir denge kurulacağı merak konusu. Bir de, faal olarak piyasadan alınıp bakan yapılan kişilerin şirketlerinin kamu ihaleleri ile ilişkileri nasıl olacak? Alacakları en küçük ihalede bile akıllara şaibe şüphesi gelmeyecek mi? Hiçbir ihaleye katılmazlarsa bu sefer de onlara haksızlık olmayacak mı? Bu şirket “siyo”setinin neler getirip neler götüreceğini deneyerek öğreneceğiz gibi…

Millete hesap veren Cumhurbaşkanı

Yeni hükümet sisteminde Meclis’in bakanlar üzerindeki denetimi neredeyse kaldırıldı ve Cumhurbaşkanı’na verildi. İlaç fiyatı belirlemekten, memur atamalarına ne kadar yetki varsa bünyesinde toplanan Cumhurbaşkanlığı makamını kim denetleyecek? “Kimseye hesap vermeyen kral Cumhurbaşkanlığı’ndan, millete hesap veren, demokrat Cumhurbaşkanlığı’na geçildi” ifadesi gibi, somut bir delilden neş’et etmeyen ümitler anlamlı mıdır?

Bir şahsın, mahkemeye intikal etmiş bir fiilinin muhakemesi yıllarca sürebiliyor ve bazı durumlarda tam olarak hakkında hüküm vermeye yetecek kadar bilgi-belge elde edilemeyebiliyorken, kararları milyonlarca insanın hayatına dokunabilen-değiştirebilen, icraatlarının tesiri milyarlarca dolarları bulabilen hükümetin, görev süresi içerisinde verdiği sayısız kararın denetimi beş yılın sonunda halkın önüne konacak sandıkta verilecek “Evet” oyu ile mi denetlenmiş olacak? Ben şahsen, sandıkta önümüzdeki dönem için bizi yönetmesini istediğimiz kişi/partileri seçmemizin istendiğini sanıyordum.

Beş yıllık süredeki hükümetin bütün icraatını denetleyip onayladığını düşünen bir vatandaş, milyonlarca kişi için verilen işten atma-göreve atama kararları, verilen ihaleler, ödenen/tahsil edilen paralar, cezalandırılan/taltif edilen vatandaş/kurumlar gibi sayısız kararın her birini notlamış oluyor, he mi? Arada beğenmediği ve onaylamadığı bir husus varsa ne olacak? Hükümetin göreve başladığı gün, bir usulsüzlük tespit eden vatandaş, hesabı kesmek için beş yılın geçmesini mi bekleyecek? Tekrar seçilmeyi başaramayan bir hükümetin suçlu olduğu mu anlaşılacak?  Seçimi kaybedince hapse mi atmalıyız? Tek bir mühürle Cumhurbaşkanı’nın verdiği hesabın resmini çizebilir misin Abidin?

Aslında, görev sürelerinin sonunda hükümetlerin bütün icraatları ve kararları vatandaşların ibrasına sunulabilir. Dönemi boyunca yapılan bütün faaliyetler listelenir ve her bir faaliyetin yanında onaylama veya reddetme kutusu bulunur, bütün vatandaşlar bütün icraatları tek tek gözden geçirip kararını verir. Vatandaşın aklamadığı icraatlar mahkemeler tarafından incelenebilir. Evet, bu ibra sistemi yapılırsa, doğrudan halka hesap verildiğine inanabiliriz. Ciltlerce kitap çıkar ortaya; kim, ne kadarlık bir sürede okuyacak ve nasıl değerlendirecek derseniz, denetim işini bizi temsil etmek üzere vekalet verdiğimiz Meclis’e havale edersiniz, Meclis gerekli mekanizmaları kurup işleterek hepimizi bu dertten kurtarır.

Tren Kazasındaki Ana Sır

Seçimler bitmiş, fakat yeni sistemdeki hükümet henüz teşekkül etmemişken, Çorlu’da müessif bir tren kazası haberi aldık. Seçim bitmiş olduğu ve ortadan kaybolduğu için eski hükümetten hesap soramayacağız, e yeni hükümet de ortaya çıkmamıştı ki ona bir şey soralım…

Haydi bu kazada hesap sorulması gerekenleri tespit etmeye çalışalım. Bir kere, rayların paralel yapıda olması çok dikkat ve şüphe çekici. Tabii, bu meselede bütün suçu raylara atmak yanlış olur. Menfez üstünde gevşek duran toprak, onu hareket ettiren yağmur, yağmuru yağdıran bulut, bulutları o bölgeye taşıyan rüzgâr, o bulutların oluşmasında etkili olan ısı, ısı kaynağı olan güneş, insan kalabalıklarından meydana gelen ısı adaları(inanmayan meteorolojiden teyit etsin, ben onlardan duymuştum), buharlaşan su… Bunları asla görmezden gelemeyiz. Kısaca, kazanın sebebi “anasır-ı erbaa” olarak bilinen su, ateş, toprak ve hava! Kazadaki ana sır bu! Eski ve yeni hükümetler bu kıyağımı unutmasın, hesabı da bu sefer böyle kapatmış olalım…
Link: http://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/sirket-siyo-seti_467565

Öne Çıkan Yayın

M'Ako Ağa

  M'Ako Ağa M’Ako Ağa, sıra sıra selvilerin dizildiği bölgenin hemen aşağısında, yeşil yeşil çamların arasında kalan sinemada gösteril...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İlgili Diğer Yazılar: