Bu Blogda Ara

Arşiv

enflasyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
enflasyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Dezenflasyon ve Dezenfeksiyon

Dezenflasyon ve Dezenfeksiyon
İbrahim Özdabak Karikatürü
Yine bir enflasyon açıklama zamanı, aldı bu TÜİK, gönlümü... Krediler, faizler ve işsizlik oranları hızla düşüyordu, birinciliği enflasyona verdiler. Ee, müjdesini aylar öncesinden vermiş, “Dezenflasyon süreci başlamıştır” demiştik.

“Madem enflasyon düşüyor, neden her gün her şeye durmadan zam geliyor?” diyenler için meseleyi izah edelim: Enflasyon fiyat artış hızının göstergesidir. Yani, beşinci viteste gitmekte olan bir araba, vitesini dörde düşürdüğü an durmaz, yine hızla yol almaya devam eder. Önemli olan düşüş yoluna girmek; daha üç, iki ve birinci vites var. Acelemiz yok, Türkiye Yüzyılı diye boşuna ilan etmedik, bazı şeyler imkânsız değil ama bazen zaman alıyor işte.

Enflasyonu kolayca yeneriz aslında ama şu fırsatçılar yok mu... Vergi oranı artınca veya yeni bir vergi gelince, hiç utanmadan fiyatlara hemen zam yaparlar. Devlet neden mi vergi koyar, canım, taş mı yesin devlet? Yahu, devlet o vergiyi senden almak için yaptı, sen de onu doğrudan vatandaşa yansıtınca vergi vermiş olmuyorsun ki... Kredi oranı düşünce ev fiyatlarını otomatik yükseltenlere, doların bir kuruş artmasını fırsat bilerek raflardaki etiketleri yenileyenlere ne demeli? Millet maaşını dolarla mı alıyor?

Marketçilerin bahanesine bak: “Zam yapmazsam, sattığım ürünün aynısını alıp yerine koyamam” Sattığının ayısını yerine koyabilme garantisini kim verdi ki sana? Aynı ürünü almak için biraz daha sermaye artıracaksın, yapacak bir şey yok. Ya da 10 tane ürün mü sattın, o parayla 5 tane ürün alabiliyorsan, sadece o kadar al. Bütün marketçiler aynısını yapsa, toptancılar mecburen fiyat düşürür.

Ekonomiyi düzeltmesi için “Gel başa Şimşek bakan” deyip çağırdığımızda “Kel başa şimşir tarak” diyenler vardı. Şimşek gözlü bakanımızın elinde sihirli değnek yok tabii... İş bizde bitiyor. Dikkat buyurunuz; 2023 yılı boyunca her 100 işletmeden 28’inin fahiş fiyat artışı yaptığını tespit etti arkadaşlarımız. 2024 yılı daha bitmedi ama Eylül itibarıyla 100 işletmeden 45’i fahiş bir şekilde fiyat artırmış. Açıkladığımız enflasyon oranına uymayan ve işimize gelmeyen bütün fiyatlar fahiştir, aksini iddia eden hemen ispatlasın!

Herkes fiyatını bir nebze düşük tutsa el birliğiyle enflasyon düşecek, dolayısıyla da ekonomi düzelecek. Tıpkı, herkes kendi evinin önünü temizlediğinde bütün sokağın temiz olacağı gerçeği gibi...

Temizlik demişken, okullarda temizlik yapılmadığı yolunda şikayetler var. Kıymetli kardeşlerim, tasarruf dönemine girdiğimizi nasıl da unuttunuz? Temizlik maddeleriydi, personeldi derken bir dünya para gidiyor. Sonra, öğretmenler odasında içilen çayların masrafını üst üste yığsak Uhud Dağı’na kadar yükselir. O yüzden okullarda birtakım tedbirler aldık. Öğretmenlerimiz, bir zahmet kendi çayını yapsın ya da evden getirsin. Zaten dışarıda içilen çaylar sağlıklı da değil, içine ne koyuyorlar bilmiyoruz. Getirmişken arkadaşlarına da ikram etsin, herkes çay içmiş olur. Öğrencilerimize sosyal sorumluluk kazandırmak için de temizlik işlerini onlara bırakıyoruz. Beğenmeyen veli varsa gidip kendisi temizlesin. Japonya’da çocuklara neler yaptırıyorlar, bir görseniz şaşar kalırsınız.

Her öğrencimiz masasını temizlese, her hafta bir veli okul tuvaletlerini yıkasa okullar tertemiz olur, şahane bir tasarruf da yapılmış olur. Dezenfeksiyon bahanesiyle okullara girmek isteyen belediyelere de pabuç bırakmayacağız.

Kıymetli veliler, değerli tüketiciler! Dezenfeksiyon, dezenflasyon ve tasarruf işi sizlerde, aman  aksatmayın. Çocukları okula göndermekle iş bitmiyor, lütfen derslerini de takip edin, anlamadığı konuları anlatın. Sokakta kendinize dikkat edin, uyuşturucu satıcıları, dünyanın yetmiş ki milletine mensup mafyalar, şantaj çeteleri kol geziyor. Ev sahibine, kiracıya çatıp da başınızı derde sokmayın. İyisi mi siz bir ruhsatlı silah, olmadı biber gazı bulundurun yanınızda. Sanal aleme dikkat edin, iti kopuğu, sapığı dolandırıcısı gırla... Paranızı ve bilgilerinizi kaptırmayın. Mikroplara yakalanmamak suretiyle hasta olmadığınız zaman da sizden iyisi yoktur. Sağlıcakla kalın...

Link:  https://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/dezenflasyon-ve-dezenfeksiyon_602171

 

 

“Dez’enflasyon”

İbrahim Özdabak Karikatürü

 

“Enflasyona gel, yeni çıktı, deze çıktı, dez’enflasyonum var, deze...”

-Taze mi enflasyonlarınız?

“Geçen hafta çıktı beyim. Gevrek gevrek açıklanmış, çeşit çeşit, boy boy enflasyonlarım var. Nerede kullanacaksınız?”

-Çalışanlarımızın maaşlarına iyileştirme yapmak için alacağız.

“Dezenflasyona girmiş ‘Tüvik usulü’ işinizi görür. Sar oğlum, işveren abine nar gibi kızarmış bir Tüvik enflasyonu...”

..

-Kardeş, biz de marketçiyiz, ürünlerin fiyatını düzenlemek istiyoruz. Uygun enflasyonun var mı?

“Senin için en akıllıca olanı, EN-AG enflasyonu. Hemen al, kesinlikle memnun kalacaksın. Burada mı yenecek yoksa paket yapalım mı?

-Dükkâna kadar kim bekleyecek, hemen burada fiyatlara yedireceğim. Pakete gerek yok.

..

-Farklı enflasyonların sebebi nedir?

Enflasyona tesir eden çeşitli etkiler vardır:

Resmî makamların ilan ettiği enflasyon oranları ile vatandaşın alışveriş yaparken karşılaştığı pahalılık seviyesi arasında fark olması durumunu, ilgili zevat “Ölçülen ile hissedilen enflasyon aynı olmayabilir” diyerek tevil etmektedir. Hissedilenden çok daha az enflasyon rakamı ilan edildiğinde “AZ ETKİSİ” yaşanmaktadır.

Bir ürünün fiyatı 100 liradan 200 liraya çıkınca artış oranı %100 olur. Aynı ürünün fiyatı 200’den 300’e çıktığında ise, (ilk fiyatına göre üç katına çıksa da) son artış oranı %50 olmuştur. Buna “BAZ ETKİSİ” denir.

Siyasîlerimizin vaatler sunan dili meşhurdur. “Şunu yap-caz, bunu et-cez..” der dururlar. Halk dilinde, boş konuşmalar “Caz yapmak” diye adlandırılır. Böyle konuşmalarla enflasyonu düşürme çabasına “CAZ ETKİSİ” denir.

“Ekonomide uçuşa geçtik, Almanlar bizi kıskanıyor”, “Bizde her şey var, raflarımız dolu hamdolsun, Avrupa açlıktan kırılıyor” gibi cümlelerle vatandaşı “gazlamak”, ekonomide ve enflasyonda “GAZ ETKİSİ” yapar.

Kaz gelecek yerden “TÜVİK” esirgenmez derler. Kaz gelmesi beklentisi içinde, “Tüvikleri pişirmişem, memurları çarşıya göndermişem” türküsü eşliğinde çarşı pazar geze geze toplanan fiyatlarla enflasyon belirlenir. Çalışan maaşlarına yapılacak düzeltmelerde bu enflasyonun kullanılmasıyla, yolunan kazların sabit gelirliler olduğu anlaşılır. İşte buna “KAZ ETKİSİ” denir.

Fiyatlar ve bu fiyatların değişimi belli iken, farklı kişi ve kurumların aynı yere baktığı halde birbirinden farklı enflasyon oranı bulması, fıkralara konu olacak seviyede komik olabilir. Fıkra deyince umumiyetle akla Laz fıkraları geldiği için enflasyon üzerindeki bu komik etkiye “LAZ ETKİSİ” denir.

Bazen, ne yaparsan yap, enflasyonlar naz eder ve düşmeye bir türlü yanaşmaz. “Ekonomi, gözlerdeki ışıktır” demişti bir bakanımız. Fazla naz, ışık usandırır. Buna da “NAZ ETKİSİ” diyebiliriz.

Fiyat araştırması için türkü eşliğinde çarşı pazara çıkılır demiştik, türkü söylemek için saz çalmak elzemdir. Tam da bu noktada “SAZ ETKİSİ” devreye girer.

Tam da enflasyon memurlarının piyasadan fiyat toplayacağı gün, bazı marketler bazı ürünlerde yüksek fiyat vermekten vaz geçip, düşük fiyatlı etiketleri ürün üstüne vaz’ etmeye karar verebiliyor. Bu durumu “VAZ ETKİSİ” ile açıklayabiliriz.

Havalar ısınıp yaz gelince ortada bir bolluk ve bereket hissedilir. Türlü meyve ve sebzenin raflarda ve tegahlarda arz-ı endam etmesi sebebiyle ürün arz-talep dengeleri değişir ve fiyatlar düşer. Buna “YAZ ETKİSİ” denir.

MatemaTüik hesaplamalarına göre %45 ile %75 enflasyonun etkisi aynıdır. E, bu durumda %75 ile %125’inki de aynı denecek kadar yakın sayılır. Yani MatemaTüik %45 diyorsa, anlayın ki o enflasyon gerçekte %125’tir...

Link: https://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/dez-enflasyon_598941

 

Problem Çözme Akgoritması

Problem Çözme Akgoritması
Problem Çözme

Türkiye’de işleri yürütmek çok kolaydır. Daha doğrusu, yürütme işini yapanlar genelde işin en kolay tarafına talip olur ve rahatından taviz vermez.

Önceki yazılarımızda, farklı tarihlerde, aynı konudan bahsedip çeşitli örnekler vermiştik. Diyelim ki, ortada bir problem ve bu probleme bağlı olarak şikayet eden insanlar olsun. Yürütmeci idarecilerimizin bu olaya yaklaşım tarzı umumiyetle şu şekilde olur:

1.       1. Reddetmek veya inkâr seni kurtarıyor mu?

·         Cevap “EVET” ise: Hemen reddet veya inkâr et, 6. Maddeye git.

·         Cevap “HAYIR” ise: 2. Maddeye geç.

2.       2. Şikayeti başka birine veya başka bir yere yönlendirmek mümkün mü?

·         Cevap “EVET” ise: Yönlendirmeyi yap ve konuyu çözüldü olarak işaretle. Yönlendirmelere örnek: Dış güçler, küresel oyun kurucular, İngiliz baronlar, malum zihniyet, teröristler... 6. Maddeye geç.

·         Cevap “HAYIR” ise: 

¨       Kendi bünyen içerisinden, sorumluluğu üstlenecek bir günah keçisi bulabilir misin?

Ø  Cevap “EVET” ise: “Biz de mağduruz, kandırıldık” kartını günah keçisi ile birlikte öne sür ve 6. Maddeye geç

Ø  Cevap “HAYIR” ise: 3. Maddeye geç.

3.       3. Şikayet edenin sesini kısabiliyor musun?

·         Cevap “EVET” ise: Güzel! Ne bekliyorsun o zaman, hemen kıs ve 6. Maddeye geç. (Bu aşamada şikayetçiye peşin olarak küçük bir sus payı verilebilir veya birtakım vaatlerde bulunulabilir. Hiçbirini kabul etmiyorsa tehdit etmek denenebilir)

·         Cevap “HAYIR” ise: Şikayeti kesecek en kısa ve maliyetsiz metodu bul ve uygula, problemin kök sebebini ortadan kaldırman gerekmez.

Örnek: Piyasaya göre nispeten daha ucuz et satan müessesenin önünde uzun kuyruklar oluşuyorsa ve insanlar şikayetçi ise et fiyatını iki katına çıkar, ortada kuyruk derdi kalmaz.

¨       İşe yaradıysa ne âlâ! Gönül rahatlığıyla 6. Maddeye geçebilirsin.

¨       Sonuç alamadıysan 4. Maddeye geç.

 

4.         Bu aşamaya geldiysen, muhtemelen gerçek çözüm pahalı, zahmetli veya bir yakınının hoşuna gitmeyecek bazı şeylerin yapılması gerekiyordur. Telaşa mahal yok, çalışıyormuş gibi görün, insanları oyala yeter. Bol bol söz ver, hamasi nutuklar at. Millet yediyse 6. Maddeye geç, yemediyse 5’ten devam...

5.         Ne yap, biliyor musun? Sansasyonel bir konu bul ve dikkatleri tamamen bu yöne çek. Artık milli maç zaferi mi olur, bölgede savaş ilanı mı edersin, ünlü insanlarla ilgili bir skandal mı patlatırsın, tanınmış bir şahsiyeti sebepsiz yere mi tutuklarsın, bilemem. Problemin büyüklüğüne göre bir şeyler ayarla.

Mesela, millet ağır ve haksız vergilerden şikayet ederken şunu deyip bir tartışma başlatabilirsin: “Ülkenin bekâsı tehlikeye girmiş, şimdi bunları mı konuşacağız?”

İşe yarasa da, yaramasa da 6. Maddeye geç artık, yapacak başka bir şey kalmadı zaten.

6.         Problem çözülmüştür, geçmiş olsun. Hep birlikte: “Ezanlar dinmez, bayraklar inmez, vatan bölünmez!”

 

Bu “AKgoritma” ışığında yoksulluktan şikayet eden insanlara yaklaşım şöyle olabilir:

“Efendim, millet yoksulluktan şikayet ediyor, maaşlara zam istiyorlar. Kasalarda para kalmadı, nasıl vereceğiz? Yeni para basıp versek enflasyonu azdırırız. Dış güçler bizi kıskanıyor deyip oraya havale edelim mi?”

-Hayır, şu sıralar onlara çok bulaşmayalım. Eldeki yatırımcıları da korkutmayalım.

“Kılıştar yapıyor bütün bunları desek?”

-Yahu Kılıştar mı kaldı artık... Kimse yemez. Şimdilik bütün adamlarım bana lazım, içeriden kimseyi de harcayamayız. Marketçilere yıkamaz mıyız meseleyi?

“İmkansız efendim, memleketin yarısı esnaf. Son üç seferdir çok yüklendik zaten marketlere. Zenginlerden fazla vergi almayı mı denesek şimdi?”

-Zenginin canını al, parasına dokunma. Madem fakirler şikayetçi, basın vergileri... Kiracıdan-ev sahibine herkese yeni vergiler yazın. Garsonlar, motokuryeler, düğünde takılan hediyeler, harçlık alan küçük çocuklar... El değiştiren ne kadar para varsa vergimizi alacağız. Ortada fakir kalmazsa, fakirlikten şikayet de kalmaz. Bu meseleyi de alnımızın AK’ıyla çözdük. Haydi, hep beraber:

“Ezanlar dinmez, bayraklar inmez, vatan bölünmez!”

Link: https://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/problem-cozme-akgoritmasi_598416

Öne Çıkan Yayın

Olmayana Vergi

Sefer Selvi Karikatürü Matematikte kullanılan pek çok ispat metotlarından biri, Osmanlıca’da “abese irca” ismiyle bilinen “olmayana ergi” me...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İlgili Diğer Yazılar: