Bu Blogda Ara

Arşiv

Harfiyat Kanyonu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Harfiyat Kanyonu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Marsiye

Marsiye
İbrahim Özdabak karikatürü


Marsiye:

Mars gezegeninden bahseden eserlerin içerisinde olduğu edebi bir türdür. Örnek vermek gerekirse:

“Bir kızıl goncaya benzer toprağın

Yaşanabilen ikinci gezegenisin sen uzayın

Kurulur üslere SpaceX rampaların

Kimbilir hangi yörüngede durağın

 

Hayat ihtimalini duyan, varsam sana der

Kimi ateş gibi yaktı atmosferin beni der

Kimi billur sularından söz eder

Kimbilir hangi yörüngedir durağın”

***

“Kızılcıklar oldu mu

Gezegene doldu mu

Gönderdiğim roketler

Yörüngene kondu mu

Mendili eline, mendil verdim Elon’e

Kara roket yolladım Mars gezegenine”

 

Harfiyat Kanyonu ana sayfası

 


MatemaTüik

 

Matematüik
İbrahim Özdabak Karikatürü

İstatistiki sayılar ve hesaplamaların, nereden ve nasıl bakıldığına göre farklı algılanabiliyor/sunulabiliyor oluşu, gerçekleri çarpıtma isteği içerisinde olan ehl-i cerbezeye türlü fırsatlar veriyor. Hemen küçük bir örnek verelim: atacağı altı yüzlü zarın üstünde gelen sayıya göre hayatı bağışlanabilecek bir idam mahkumu düşünelim. 3 rakamı gelirse cezası affedilecek, 3 harici herhngi bir rakam gelirse de cezası infaz edilecek olsun.

Şimdi, gerçekleri çarpıtmayı kendine misyon edinmiş biri, bu mahkuma gidip “attığın zarda ya üç gelir ya da gelmez, dolayısıyla yüzde elli yaşama şansın var” dese, istatistik fenninden fazla nasibi olmayan mahkumumuzu kandırabilir. Ya da elli milyon kişinin katıldığı bir piyango için bilet satmaya çalışan bir bayinin müşterilerine “ya kazanacaksınız veya kaybedeceksiniz, başka bir ihtimal yok o yüzden şansınız yüzde elli” demesi gibi... Söylenen şey (iki ihtimal olduğu) ilk bakışta mantıklı ve doğru gelse de bu ihtimallerin ağırlıkları hesaba katılmazsa yanlış çıkarımlar yapılabilir pekala...

Son yıllarda, ülkemizde pek çok farklı konuda resmî olarak açıklanan rakamlar vatandaşlar nezdinde şüpheyle karşılanır oldu. Özellikle ekonomi ile ilgili rakamlarda inandırıcılık katsayısı giderek düşüyor. Milli gelir hesaplama formülünü bir değiştirdiler, kağıt üzerindeki gelirimiz bir anda adam başı iki bin dolara yakın bir artış gösterdi, üstelik hiç beklemeden ve üretimi/kazancımızı değiştirmeden! Bir enflasyon hesabı yapıyorlar kardeşim, aklımız duruyor, çünkü iğneden ipliğe her şeyin fiyatı katlandığı halde enflasyon rakamı da belli seviyelerde duruyor. Enflasyon sepeti içerisindeki ürünlerden fiyatı en çok zamlananın ağırlığını düşürüp fiyatı en az değişenin ağırlığını artırmak, belli market zincirleri ile anlaşıp ölçüm yapılan belli günlerde geçerli olmak üzere, belli ürünlerde düşük fiyat uygulamak gibi türlü desiseler çevrildiği iddia ediliyor. Uzmanları yazıp duruyor böyle şeyleri...

Kapanan işyeri sayısı ve işini kaybeden çalışan sayısı her geçen gün artarken, işsizlik oranlarının azaldığını söylüyorlar. Bunun yanında büyüme oranlarımızın da maşallahı var, makul ve makbul bir aralıkta sabit tutuluyor neredeyse. Bunların hepsi, “matematüik” hesapları ile bulunuyor tabi. Buradaki ü harfi vatandaşı üzmeyecek rakamların bulunmasını ifade eder. Yapılan yatırımlardan söz edildiğinde, liramızdan altı sıfır atılmadan önceki tutar cinsinden karşılığı zikredilirken, vatandaşın vermesi gereken ücretlerden bahsedilecekse daha küçük bir sayı telaffuz etmek için dolar-euro karşılığı kullanılıyor mesela...

Yine vatandaşı üzmemek adına cümle alemin 7 civarında ölçtüğü deprem kayıtlarımıza 6.6 diye geçebiliyor. Covid-19 konusunda Türkiye Tabipler Birliği’nin “87 bin yeni hasta” olduğunu açıkladığı gün Sağlık Bakanlığı hasta sayısını 3 bin kişi diye duyurdu. Malum turkuvaz renkli tabloda Türkiye genelinde Covid-19 sebepli 92 vefat görünürken, o gün sadece İstanbul’da 164 kişinin bu sebeple öldüğü söylendi. Hadi bizi boşverin, herkes kendi çevresinde virüs bulaşan kişilerin haberini alabiliyor, hastanelere işi düşen oradaki kalabalığı görebiliyor. Bize yakın ülkelerde günlük 50-60 bin kişinin hasta olduğu açıklanırken, bizde 4 haneli sayılarla ifade edilen hasta adedini dünyaya nasıl anlatıyoruz?

***

Düne kadar uçuşlarda olduğu, aynı anda hem pik yapıp hem de buna zıt bir şekilde V tipi yükseliş gösterdiği söylenen ekonomimizde kurtuluş savaşı verdiğimiz ifade edilerek bir reform yapılacağından bahsedildi, bu sebeple bazı acı reçeteler alınabileceği hatırlatıldı. Maalesef ki, hemen  acı reçetelere başladık, KKTC’ye giden resmi heyetimiz ve maiyetindekiler, seyahatte, bir kavle göre yedi bir başkasına göre ise sadece altı farklı uçak kullanabildi! Saraya yakın gazetecilerden biri, böyle seyahatlerde kullanılan uçakların orijinal olmadığını, ucuza gelsin diye “uçakma” diye tabir edilen çakma uçakların tercih edildiğini yazabilir belki.

Böyle kalabalık bir heyet-i umumiyenin Kıbrıs’ta layıkınca karşılanabilmesi için uygun bir saray bulunmadığını da biliyor muydunuz? “Bana bir dayanak noktası verin size dünyayı kaldırayım” diyen Arşimet gibi bizimkiler de hemen “bize 5 dönüm yer verin, size dünyanın kıskanacağı bir saray yapalım” demişler. Eee, Arşimet suyun kaldırma kuvvetini keşfettiyse, AKşimetlerimiz de betonun kandırma ve kalkındırma gücünü “AKşimatematüik” kullanarak keşfetmişler, evelallah... 

Link:  https://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/matematuik_532149

Harfiyat Kanyonu ana sayfası

Maalescafe 3'ü bir arada

 



Maalescafe 3'ü bir arada: 

Covid-19 ile mücadele adına, Sağlık Bakanı'nın maske ve mesafe temalı uyarı maksatlı tweet atarken, yetkili ve sorumlu abilerin, ekonomi sarsılmasın diye, hayatı neredeyse bütünüyle eski haline dönmeye teşvik etmesi ve bunun sonucu olarak yükselen hastalık tehlikesi için "maalesef halkımız tedbirlere uymuyor, gevşek davranışları sebebiyle virüsü azdırdılar" diye söylenmesidir. 

Maske + mesafe + maalesef = maalescafe 3'ü bir arada şeklinde formüllendirilebilir. 

Harfiyat Kanyonu ana sayfası

Gıybet-et

 


Gıybet-et:

Ölü kardeşinizin etini doyasıya yiyebileceğiniz yeni bir restoran. Yanlarındayken toz kondurmadığınız arkadaşlarınıza, restoranımızda elinizi yılan gibi tutarak öyle bir toz atıyorsunuz ki, gömülüyorlar resmen! Bu harekete “Halt-bae” diyoruz. Yediğiniz en iyi halt olacağından emin olabilirsiniz.

Gıybet-et istek-house ile siz de istediğiniz arkadaşınızı gömebilirsiniz.

Dipnot:

"Gıybet nedir? Gıybet odur ki, gıybet edilen adam hazır olsaydı ve işitseydi, kerahet edip darılacaktı. Eğer doğru dese, zaten gıybettir. Eğer yalan dese, hem gıybet, hem iftiradır; iki katlı çirkin bir günahtır."

Harfiyat Kanyonu ana sayfası

Öne Çıkan Yayın

Siya-Nur

Siya-Nur     Ülkemizde maddi felaketler, yetkili şahısların kendileriyle olan etkileşimine göre ikiye ayrılır: İlk kısım, üzerinden mağd...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İlgili Diğer Yazılar: