Bu Blogda Ara

Arşiv

kayıt etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kayıt etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Çileli Eğitim

Çileli Eğitim
İbrahim Özdabak Karikatürü

 

Bir yaz mevsimi daha sona erdi ve okullar açıldı. Okullarla birlikte veliler için dertli günler sayfası da... Özel okulların yıllık ücretleri küçük servetlerle yarış halinde. Kimseyi zorla sokmuyorlar ya o okullara, parası olan okusun ve laf etmesin, değil mi ama...

Fahiş okul fiyatlarının sebebi fırsatçı okullar. Hükümetimiz, her konuda olduğu gibi tamamen vatandaş lehine karar alarak özel okul fiyatlarının artış oranına sınırlamalar getiriyor, daha ne yapsın? Üstelik bu sınırlamalar, yarısının ölçülmediği bilinen enflasyon oranlarının da altında. Bundan iyisi can sağlığı! Ama o doymak bilmeyen özel okullar yok mu, daha önce okul ücretine tabi olan bazı ürün ve hizmetleri de ayrı ücrete tabi etmesin mi? Servisine ayrı para alıyor, kitaplar için üç yıl öncesinin okul ücretleri kadar masraf çıkarıyor mesela. Kırtasiye, yemek, üniforma... Say say bitmez. Üstelik bunlar için belirlenen fiyatlar için bir sınır yok. Okul ücreti zam oranı sınırlı ama velilerin cebinden çıkan paranın haddi hesabı yok.

Paralı okutmaya gücü yetmeyenler için, hamdolsun, ücretsiz devlet okullarımız var ama kayıt olmaya gidenlerden para isteniyor. E, hani kayıtlar ücretsizdi deyip şikayet ediyorsunuz. Milli Eğitim Bakanlığı, her sene yaptığı gibi şiddetle karşı çıkıyor, vermeyin diyor velilere: “Kimse sizden kayıt parası alamaz, isteyenin alnını karışlarım!”

Okul yöneticileri dert yanıyor. Temizlik ve güvenlik hizmetleri için kadro yok, ödenek de gönderilmiyor bakanlıktan. Diyelim, yıl boyu ısınma için 20 ton kömüre ihtiyaçları olsun. Devletten gelen para ile 5 ton anca alınabiliyor. Gerisi? Onu da siz halledin deniyor okullara. Para basma yetkisi henüz okullara verilmediği için işletmecilik konusunda kendilerini geliştirmeleri isteniyor. Daha durun, kağıdı, kalemi, temizlik malzemesi ve bir sürü ıvır zıvırı da eklemedik. Hepsi için para veya ayni yardım gerekiyor.

Velilerin ekonomik profili, içinde bulunulan semtin sosyo-ekonomik durumu, okula duyulan rağbet gibi farklı parametrelerle bağış için bir rayiç bedel tespit ediliyor. Tabii ki bu bir kayıt parası değil, o yasak zaten. Yayınevleri ile anlaşarak öğrencileri belli kitapları almaya yönlendiriyorlar. Okul forması olarak belirledikleri kıyafet sadece belli satış noktalarından temin edilebiliyor, kimi okullar bu satışlardan komisyon alıyor. Müze, sergi ve oyun alanları gibi yerlerin ziyareti için etkinlik düzenleniyor, katılmak isteyen öğrenciler parasını ödemek durumunda. Ders saatleri bitiminde etüt çalışmaları için kalmak isteyen öğrencilerden sosyal faaliyetler adı altında yine ücret alınıyor. Çalışan anne-babalar için çocuk okuldan eve ne kadar geç gelse o kadar iyi, canlarına minnet.

Çetrefilli yollardan ticaret yapmaya zorlanan okulların yöneticileri öğretmenlerden oluşuyor. Bu kadar alışverişi yaptıktan sonra eğitim işlerine zaman ayırabilen müdürlere helal olsun. Madem okulların ekmeğini taştan çıkarmasını istiyorlar, okullara iki adet müdür tayin edilsin, biri işletme yeteneği ve tecrübesi olan, gelir getirici faaliyet geliştirecek olan bir müdür olsun, diğeri de öğrenci, öğretmen ve ders gibi eğitim işleri ile ilgilensin.

Yok, okulları ticarethane olmaktan kurtaralım deniyorsa, bakanlıktan veya mahalli belediyeden okulun ihtiyaçlarına göre ödenek ayrılsın, müdürler de veliler de rahat etsin. Aksi halde Çileli Eğitim işi devam eder.

Link: https://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/cileli-egitim_587601

Öne Çıkan Yayın

M'Ako Ağa

  M'Ako Ağa M’Ako Ağa, sıra sıra selvilerin dizildiği bölgenin hemen aşağısında, yeşil yeşil çamların arasında kalan sinemada gösteril...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İlgili Diğer Yazılar: