Bu Blogda Ara

Arşiv

danıştay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
danıştay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Hahahaber-Masumiyet Müzesi


HAHAHABER


Orhan Pamuk’a Danıştay şoku: Masumiyet Müzesi camiye çevriliyor!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Orhan Pamuk hakkındaki sözlerini ihbar kabul eden Danıştay dayalı döşeli dairesi, Masumiyet Müzesi’nin camiye çevrilmesi hakkındaki kararı oy birliğiyle kabul etti. 

Kararı değerlendiren Pamuk, "hayata pamuk ipliğiyle bağlı sanata vurulmuş bir darbe" diyerek eleştirdi. Ayrıca hakkında tutuklama kararı çıkan Celal Salik için “Bulursanız bana da haber verin, Kara Kitap’ta aramadığım yer kalmadı onu, sabahtan yatana kadar...” dedi.

NOT: Bu sayfada yer alan haberler hayal ürünüdür, uydurmadır. Gerçek haberlere benzeyebilir, gülüp geçiniz, kafayı takmayınız. . .

Yargı-Çay!

Yargıtay başkanı ve yüksek yargı üyelerinin Reis-i Cumhur ile Rize ziyareti yapıp çay toplaması, yargı bağımsızlığı tartışmalarını beraberinde getirdi. Tartışmaların odağındaki isim olan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit “Ben onu anlayamadım neden eleştiri konusu oldu. Devlet oradaydı. Türkler, Türk geleneklerimize göre devlet başkanına çok ayrı bir değer veririz. Devlet başkanı, devletin başı ve birliğimizin sembolüdür. Onun katılmış olduğu, meclis başkanının, milli güvenlik sekreterinin katılmış olduğu, tüm yüksek yargının katılmış olduğu bir çay toplantısının yapılmış olması ve buna iştirak etmemiz kadar doğal bir şey olamaz” dedi.

Bu ifadeye göre ya önceki yargıtay başkanları gelenek göreneklerimize bu kadar bağlı değildi, ya da önceki cumhurbaşkanlarımız çay partisi verdiğinde yargı mensuplarını çağırmamıştı. Veyahut önceki Reis-i Cumhurlarımızın çay dahil bütün partilerle bugünkünden daha farklı etkileşimleri olmuş olabilir. Gelenek demişken aklıma, hakkındaki rüşvet iddialarını cevaplarken hediyeleşmenin bir Türk geleneği olduğunu söyleyen bir siyasi geldi. Gelenek bilmek, hayat kurtarabiliyormuş bazı durumlarda.
AKP cenahına göre de bu olay normaldi. Numan Kurtulmuş önce “Yargı kurum ve kuruluşları son olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en üst makamı olan Cumhurbaşkanlığı makamına bağlıdır” dedi, tepkilerin ardından “Bağlı sözü doğru olmadı” diye düzeltti.

Kurtulmuş’un bu sözü bana “Organize İşler” filminde geçen “Müslüm bey, benim o kelimeyi kullanmam güzel olmamış da, arkadaşların çok tekrar etmesi tabi, hiç hoş olmamış yani..” repliğini hatırlattı.
Peki AKP’li arkadaşlar bu konuda başka neler söylemişti? Burhan Kuzu ile Galip Ensarioğlu’nun konuşmalarını hatırlayalım mesela; Ensarioğlu “Yasama bizde, yürütme bizde, yargı bizde, her şey bizde” demiş, Kuzu da “Oğlan bizim, kız bizim, niye denetleyelim?” diye cevap vermişti.

Burhan Kuzu’nun sözünde geçen “kız”, şu adaleti temsil ettiği söylenen, bir elinde kılıç, ötekinde tartı olan ve gözleri bağlı duran heykeldeki kız olmalı. O heykel artık Yeni Türkiye şartlarına göre değişmelidir. Adalet kızının gözlerini bağlamak nedir Allah aşkına? Adaletin gözü açık olacak, hiç bir şey kaçmayacak gözünden. Bağlanması gereken bir yer arıyorsan, başını bağlayacaksın başını! Tabi, iki manada da bağlanmalı adalet kızının başı. Münasip bir kısmet bulmak da Burhan Kuzu’nun görevi. Ölü ele geçirilen teröristlerin etnik kökenini tespit için kullandığı yöntemleri düşününce, en iyi o anlar zannedersem bu izdivaç işlerinden. “Oğlan bizim, kız bizim” diyerek aslında baklayı ağzından çıkardı, kendisinin de katkısıyla adaletimiz everiliyor!
Kız tamam da, “Oğlan” kim acaba? Onu söylemedi ama yakında o da çıkar herhalde. Bir “çay” içmeye giderler muhakkak… Adalette şeffaflık önemlidir, açık çay olur içtikleri. Muhabbet iyi giderse fazla uzatmadan, hayırlı işlerde acele edip evermek lazım bunları. Hemen söz kesilir, ki adaletin kestiği söz acıtmaz. Halkımız da SMS’ler ile görüşlerini belirtir. Böylece ilk kez halk oyu ile seçilen yerli ve milli damat adayımız, fiili eniştemiz olur. Türk tipi bir düğün yapılmalıdır. Kınasında da “çay”da çıra oynanır, “yüksek yüksek mahkemelere kız vermesinler” türküsü söylenir, adettendir. Üç tane de çocukları olur; Yasama, Yürütme ve Yargı koyarlar adlarını. Ne güzel, tek elde ve tek evde toplanır bütün kuvvetler!

Bir de hala utanmadan “yargının çay toplamakla ne işi olur?” diyenleri anlamıyorum. Mesele bir iki çay yaprağı değil, hala anlamadınız mı?
Yargıçlarımıza çay toplatıp “yargıçay” yaptık. Sırada, Amerika’nın meşhur (en azından Türkiye’de meşhur) savcısı Preet Bharara var. Onu da çağırıp çay toplattık mı tamamdır. Artık ona da kendi memleketinde “Preetea” mi derler yoksa “pretty” mi derler bilemem…

Öne Çıkan Yayın

Şair Tüikî

Bu haftaki misafirimiz, şiirlerindeki serbest ölçüsü ile meşhur olmuş Şair Tüikî... Her ayın 3. günü yayınladığı şiirler toplumun bütün ke...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İlgili Diğer Yazılar: