Bu Blogda Ara

Arşiv

cin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
cin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

BİM101 Gece Masalları

 

Bim101 Gece Masalları
Uykusuz dergisi kapak karikatürü

BİM varmış, 101 çokmuş... Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, BİM’ler cirit atarken akça hamam içinde, eski zamanların birinde, uzak mı uzak bir diyar varmış bir eli Amerika’da ama aslında gönlü Çin’de...

Adına Aklaattin derler biri yaşarmış bu diyarda, Aklaattin’in de sinirli bir lambası varmış. Lamba o kadar sinirliymiş ki, bir kükrese karşısındaki muma dönermiş. Ahali, ülkede iyi giden işlerin kerametini “dostlarına güven, düşmanlarına korku” veren bu lambadan bilirmiş.

Günün birinde, ülkede işlerin hiç de yolunda gitmediği anlaşılmış. Ahalinin içine bir korku düşmüş, acaba lamba mı bozulmuş diye. Evirip çevirmişler fakat lambada bir değişiklik görememişler. En akla yatkın açıklamayı Aklaattin yapmış: Meğerse, o güne kadar, özene bezene lamba içinde saklayıp büyüttükleri BİM lambadan çıkmış ve bütün kötülüklere o sebep olmuş! Sıradan bir masalda, lambadan çıkan bir BİM üç dilek hakkı sunarken, bu BİM’in üç harfi varmış ve üç harfi de kendine saklıyormuş. Dilek dağıtmak bir yana, etrafa talimatlar yağdıran bu üç harfli, talimatlarına harfiyen uyulmasını istiyormuş.

Milletin aklı alır gibi değilmiş, binbir özenle büyütülen ülke nasıl bir BİM’e yenik düşüyormuş? Aklaattin başlamış anlatmaya: Önce “Ne istedin de vermedik a BİM?” diye sormuş BİM’e, ancak beklediği tepkiyi alamamış. Çok farklı suretlerde ortaya çıkıyormuş bu BİM, durmadan kılık değiştirse de özü aynıymış. 

Bolca İstifleme Marketi BİM’i şeklinde zuhur edip, vatandaşın en çok satın aldığı temel ihtiyaç maddelerini raflara dizmeyip depolarda saklıyor ve fiyatların yükselmesine sebep oluyormuş mesela...

Bütün İlimlerle Mücadele BİM’i, doktor ve mühendis gibi yetişmesi emek, zaman ve masraf gerektiren mesleklerdeki insanları hayata küstürüp başka ülkelere kaçmalarına neden oluyormuş. 

Bomba İmal Merkezi olan BİM, türlü çap ve ebatta bombalar imal edip, pimi çekilmiş bombalarını ülkenin çeşitli yerlerinde patlatıyor ve meydanlarda terör olayları meydana getiriyormuş.

Birleşik Muhalefet şeklinde yapılanan BİM, ülke vatandaşlarını kandırıp, devletin aleyhinde örgütlenmelerini istiyormuş. 

Basbayağı İnternasyonal Mafya BİM’i, yetmiş iki milletten mafya örgütlerini toplayıp toplayıp ülkeye getiriyormuş. Güpegündüz, sokak ortasında birbirleri ile hesaplaşan mafyalar, halka korku salıyormuş. 

Bölgesel İlişkilerde Mania çıkarma BİM’i, komşu ülkelerle ilişkileri bozmak için türlü fitne ve fesatlar çıkarıyormuş. Komşularla kanlı bıçaklı olmalarının sebebi tamamen buymuş. 

Daha da ileri giden bir Birleşmiş Milletler BİM’i, dünya ülkelerinin kendileri karşısında birleşmelerini sağlamış. 

Dünyanın BİM’den büyük olduğunu söyleyen Aklaattin, BİM’i alt edecek güçte olduklarını ifade etmiş. Çevresindekilere, sinirli lamba kendilerinde olduğu sürece korkmamaları gerektiğini telkin etmiş. Sinirli lamba, “Eyyyy BİM, sen kimsin ya!” diye köpürmüş ama sinir krizleri şovu, eskisi gibi seyirci çekmiyormuş. Cin şişeden çıkmış bir kere, insanlar lambanın olağanüstü bir gücü olmadığını yavaş yavaş idrak etmeye başlamış. Bir vatandaş şunu sormuş: “Ekonomiden adalete, güvenlikten dış ilişkilere kadar her işimiz bozulurken ve geleceğimize dair umutlar kaybolurken sen bostan korkuluğu gibi mi dikildin? Enflasyonu marketler artırıyor, gündemi muhalefet belirliyor, dış güçler paranı değersizleştiriyorsa, kusura bakma artık bir hükmün kalmadı. Haydi, sana güle güle...”

El birliğiyle lambayı uzaklaştırmışlar. Onlar ermiş muradına, biz kanmayalım lambaların kerametine... 

Link: https://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/bim101-gece-masallari_574525

İçimizdeki Üç Harfliler

 

İçimizdeki üç harfliler
İbrahim Özdabak Karikatürü

Bizim dışımızdaki dünya çok zor zamanlardan geçiyor: ABD’de işler kötü, FED faiz artırdı. Laf dinlemiyorlar ki...

Faizin sebep, enflasyonun sonuç olduğunu görecekler yakında. Neyse, uyandırmayalım da uğraşsınlar. AB iflasın eşiğinde, dağılması an meselesi. Fransa enflasyonla baş edemiyor, % 7 enflasyon yüzünden her şeyin fiyatı yedi katına çıkmış. İngiltere’de raflar boşalmış, insanlar yiyecek ve ilaç bulamıyor. Almanya deseniz, altı Alman’dan biri aç yatıyor. Rusya savaşta, kendi başının derdine yanmış, Emirlikler, Suudiler bizim saraya gelmek için sıraya girmiş...

Daha önce, bir fakir görevde olduğu sürece dik durduğumuz Mavi Marmara, Rus uçağının düşürülmesi, Deniz Yücel ve Rahip Brunson davalarındaki gibi, memleketimizde katledilen Cemal  Kaşıkçı davasında da dik durduk. Ne demişler “keser, döner, swap döner...” Suçluları bulma söz verdiler, biz de mahkeme dosyasını onlara devrettik ve davayı düşürdük.

Kısaca, bizim ekonomimize saldırıp zayıf düşürecek, siyaseten üzerimizde baskı kuracak veya askeri gücü ile bize gözdağı verecek bir ülke kalmadı. Bunları ben demiyorum tabi, iktidar ve ona yakın “medyalama” işi yapan kişilerin ifadeleri aşağı yukarı böyle.

Madem artık dış güç kalmadı, biz de içimize bakalım. İçimizdeki şerleri bulmak ve çıkarmak öyle basit değil tabii! Vatandaşın biri, CİMER’e bir şikayette bulunmuş mesela... Bakanlık, valilik, kaymakamlık ve belediye kurumlarının hepsi teyakkuza geçmiş ve soruşturma başlatılmış. Kadıköy Belediyesi’nin ücretsiz dağıttığı çorbaların içinde çip olduğu, o çip sayesinde kendisini uzaktan kontrol ederek, hiç tasvip etmediği terör örgütleri lehine kendisine gösteriler yaptırıldığı ve sloganlar attırıldığı yer alıyormuş şikayette. Bu iddia doğruysa, o çipler sayesinde seçimlerde istedikleri oyu alabilecekken neden böyle alengirli işlere girerler, anlamıyorum. Muhtemelen akıllarına gelmemiştir. Neyse, siz de çaktırmayın durumu.

Çip, içimize yerleşmiş üç harfli zararlıların sadece bir tanesi. CDS, dış, güç, USD, EUR, kısaca kur, zam... Hepsi ülkemizin içinden çıkarmamız gereken üç harfliler... Paramız olmuş pul, pul da üç harfli. Zenginleşebilmek için “BOR” ve “GAZ” çıkarmamız lazım. “Turkish Airlines” ifadesi, daha önce hiç dikkatinizi çekti mi? Okunuşuna dikkat: Türkî şer layns! Üç harfli ve şerli şer kelimesi çıktı, Türkiye Havayolları oldu.

Ülkemizde enflasyon yok biliyorsunuz, pahalılık var. Pahalılığın tek sebebi ise, o indirimli saatte olasıca üç harfli marketler! Bu üç harflileri tamamen kapatmak kolay olmasa da şehirlerin dışına çıkarmak elzemdir. 

Bütün üç harflileri tek seansta çıkarabilirim. İsteyen gelir, çipsiz çayımı ve çorbamı içer, başka da bir şey istemem. Şimdi, lütfen ayaktakiler otursun, oturanlar uzansın, uzananlar da hareket etmesin. Bayılmalar falan olabilir çünkü. Hazırsanız başlıyorum: Soldan sağa, 1. Eski dilde su... (Afedersiniz, yanlış başladım...) Yukarıdan aşağıya 1. İri taneli bezelye – Amerikan pamuğu – Gümüşbalığı... 

Çok özür dilerim, hatlar karıştı yine... Neyse, önden arkaya doğru saçlarınızı atın, hümana ve hümanayla birlikte, donaaaat, donat! Zuzula ve Babazula’ya karşı, aşağıdan yukarıya, Reagan’lardan Ronald’a, Trump’lardan Donald’a karşı, donaaaaaat donat! Afarite karşı, aforizmaya karşı, Fransuva Mitterand’a karşı kruvasaaaaan, kruvasan...!

Not: Şekeri olanlar donat ve kruvasan almasalar daha iyi olur.

Link: https://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/icimizdeki-uc-harfliler_566025

Öne Çıkan Yayın

M'Ako Ağa

  M'Ako Ağa M’Ako Ağa, sıra sıra selvilerin dizildiği bölgenin hemen aşağısında, yeşil yeşil çamların arasında kalan sinemada gösteril...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İlgili Diğer Yazılar: