Bu Blogda Ara

Arşiv

üye kampanya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
üye kampanya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Üye kürküm üye...

 

Konu ile ilgili Yiğit Özgür Karikatürü

İktidar partisi son zamanlarda üye sayısını artırma hususunda fevkalade bir gayret sarf ediyor. Cafcaflı kutlamalarla yapılan üye kabul törenleri virüs yasaklarını bile dinlemiyor, başlama tarihlerini bile kendine göre ayarlatıyor. Hatırlarsanız, 12 Eylül’de yürürlüğe girecek olan düğün ve toplantı yasaklarının başlama tarihi, İstanbul Valiliği’nin kararıyla 14 Eylül’e alınınca o haftasonu kabul töreni yapılabildi.

Teşkilatlara üye sayısı konusunda belli hedefler konmuş olmalı ki hummalı bir şekilde çalışıyorlar. Çocuğunun lise kaydını istediği okula alma karşılığında veliden en az 50 üye kaydı isteyenler varmış. Yakınlarına “Bizim kayıt olduktan sonra bir iki hafta içinde e-devlet üzerinden kaydınızı sildirebilirsiniz” diyerek listesini oluşturmuş bazıları. Acaba hangi okul için ne kadar üye isteniyor, Bağcılar’da 50 üye bulmak yeterli iken Beşiktaş’ta en az 200 üye istenebilir mi, başvuru nereye yapılıyor tam olarak? Bir zamanlar bankaların peynir ekmek gibi dağıttığı kredi kartları için de banka çalışanları aynı şeyi söylüyordu: “sen başvur, kartın gelsin hemen iptal edebilirsin” Demek ki maksat zevahiri kurtarmak, patronlardan iltifat koparmak.

Toplumsal Külliye Eşitliği...

Üye kazanmak için farklı bir promosyon deneyen Rize Çayeli teşkilatı mahalli basına “Üye olun külliyede 1 gün geçirme fırsatı yakalayın” başlıklı bir ilan vermiş. Öyle ya, bin küsur sayıda odası var, her bir odaya günde 10 kişi götürülse toplamda 10 bin kişi yapar, fena bir rakam değil. Zaten, üyesiz bir külliye düşünülemez. Külliye kelimesinden “ü”, “y” ve “e” harflerini çıkarırsak geriye kalan harflerle oluşturulabilecek kelime “kill” olur ki, hafazanallah, öldürmek anlamına gelir İngilizce’de.

Üye olan, olmayan herkesin kafasını karıştırmıştır bu haber. Bunca yıllık mevcut üyeler gidememişken yeni üyelerin ayağının tozunu “Külliye”ye bulaştırması hiç yakışık alır mı? Sonra, hani bu külliye bütün milletindi? Üye olan girip bir gün geçirecek, üye olmayanlar da seyredecek, öyle mi? Ne demişler, “biri küllî yer, biri bakar, kıyamet ondan kopar...” Nerede kaldı toplumsal Külliye eşitliği? İlla bir Beştepe Sözleşmesi mi hazırlamak lazım?

Şahsî kanaatimce, Külliye ziyaretleri ile taltif edileceklerin tespiti için bir puanlama sistemi getirilebilir. Yüksek puan toplayan ve başvuran herkes ziyarete hak kazanabilir. Sosyal medya paylaşımlarından tut, devlete karşı olan tutumuna kadar pek çok konuda puan kazanılabilir. Tweetle Reis’i övmek 10 puan kazandırırken AKP üyeliği 100 bin puan kazandırabilir meselâ... Trafik cezası yememek, vergilerini zamanında ödemek bonus puanlarla ödüllendirilirken, yakın akraba veya konu komşunun kişi hakkındaki ihbarları ciddi puanların silinmesine sebep sayılabilir. Kısaca, meşhur Şirinler çizgi filminin başında söylendiği gibi “iyi ve uslu bir vatandaş olursanız siz de Külliye’yi görebilirsiniz” diyelim.

Vatandaş puanlama sisteminin işletilebilmesi için ihaleye çıkmak lazım olacak tabi... Diyorum ki, madem konu Beştepe ile ilgili, mahşerin beş atlısı olarak bilinen beş tane yerli ve millî ihale canavarı şirkete bu işi direkt verelim, nasıl olsa onlardan başkası alamayacak, boşuna zaman ve para kaybetmeyelim. Puanlama sistemini kurup 49 yıl boyunca işlettikten sonra sistemi devlete teslim ederler. Her sene artan bir puan garantisi de verilirse, tadından yenmez...

Sade, Gümüş ve Turkuvaz üyelikler...

Şimdi diyeceksiniz ki bu Külliye ziyaretlerinde bu kadar çekici ne var, insanlar neden oraya gitmek istier? İki hafta önceki yazımızda Külliye’ye götürülen Hazine ve Maliye Bakanlığı çalışanlarının bile aç bırakıldığı ve su haricinde herhangi bir ikramda bulunulmadığına dair bir haberden bahsetmiştik. Takdir edersiniz ki, “ne kadar ekmek o kadar köfte” şeklinde tanımlanan denklem burada da geçerli olabilir. Puanlama sistemine mesnet teşkil edecek olan parti üyeliğinde bir düzenleme yapılamaz mı? Sade üye, gümüş üye, turkuvaz üye gibi çeşitli kademelerde üyelikler ihdas edilip her bir üyelik tipinin yararlanabileceği farklı imkanlar tertip edilebilir. Sade üyeler ziyaret boyunca sadece su içebilirken, gümüş üyeler ejderli sumuti ve starex meyvesi ikramlarından faydalanabilir. Turkuvaz üyeler ise ikram menüsünü “full” alabilirken muhalefet liderlerinin maketlerini taşlayabilir. Tabii ki korona günlerinde olduğumuz için her taşlama için daha önce kullanılmamış taş paketi kullanılacaktır. Malum, “tedbirden tasarruf olmaz...” Haydi bakalım, üye kürküm üye!

Link:  https://www.yeniasya.com.tr/adnan-nacir/uye-kurkum-uye_528772

Öne Çıkan Yayın

Siya-Nur

Siya-Nur     Ülkemizde maddi felaketler, yetkili şahısların kendileriyle olan etkileşimine göre ikiye ayrılır: İlk kısım, üzerinden mağd...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İlgili Diğer Yazılar: